13 Şubat 2020 Perşembe

ZEN VE MOTOSİKLET BAKIM SANATI Değerlerin Sorgulanması

Yazar Adı: Robert M. Pirsig
Basım yılı: 2019
Yayınevi: Ayrıntı
Sayfa Sayısı:432

   Robert Maynard Pirsig (1928- 2017), Amerikalı yazar, filozof. Minneasota Üniversitesinde felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi görmüş. Üniversite öğrencisi olan oğlu, soygun amaçlı bir saldırıda cinayete kurban gitmiştir. Kore Savaşına da katılmıştır. Hindu Üniversitesinde Doğu felsefesi üzerine çalışmış, çeşitli okullarda kompozisyon ve retorik dersleri vermiştir. Birçok yayıncı tarafından reddedilen yapıtı Zen Ve Motosiklet Bakım Sanatı, 1974’te yayınlandı.Uzun sürede çok satanlar listesinde yer aldı.


   Bu kitabı anlamak bu kadar zor olmamalıydı…Felsefi roman türünün önemli bir örneğidir. 
   Kitap bir baba oğlun motosiklet üzerinde yaptığı yolculuğu anlatıyor. Bahsedilen yerlerden ben de geçer gibi oldum, doğayı hissetmekte muhteşemdi. Pirsig’in motosiklet yolculuğu ve tamiri üzerinden felsefi sorgulamalarla, kendi içine ve geçmişine yaptığı eleştirilerle, okuru beyin fırtınasına sürüklüyor. Hayata dair mesajlarla dolu, bitmesini istemediğim sanki o bitince düşünsel yolculuğumda sona erecek gibi hissettiğim bir kitap.. Beni çok etkileyen hem hikaye hem de yazarın geliştirdiği hayat felsefesi oldu. Zaman isteyen zorlu  ama keyifli bir okumaydı. Hayata bakışını şekillendiren, kendimi anlamama yardımcı olan ve olmaya da devam edecek olan kitaplarımdan biridir. Tekrar tekrar okunabilir.
   Bu kitap, antik Greklerin bakış açıları ve bunların anlamları hakkında şeyler söylemektedir.
   “De Weese tartışmayı hep, yanıtlamayı olanaksız kılan bu garip perspektiften yapardı. Phaedrus’a onun kendisinden bir şeyler gizlediği düşüncesini veren, bu perspektifti. Kendi analitik ve yöntemsel tarzıyla, bu perspektifin ne olduğunu Bozeman’da kaldığı sürenin en sonunda anlayabilmiştir.” s.145
“Her olgu için sonsuz hipotez vardır. Ne kadar çok bakarsanız o denli çok görürsünüz.” s.197
   Yazarın motosiklet bakımı hakkında söz ettiği şey, “benlik ile nesnenin ikiliği düşüncesinin bilincinize hakim olmayacağı “yalnızca onarma” dır. Üzerinde çalıştığı şeyden ayrı olduğu duygusuna yenik düşmeyen kişi için, yaptığı işe “özen” gösterdiği söylenebilir. Aslında özen göstermek budur. Yaptığı işle özdeşleşme duygusudur. Bu duyguyu duyan kişi özen göstermenin iç yüzünü yani niteliğini de görür…….
   Kafa huzuru doğru değerler üretir, doğru değerler doğru düşünceler üretir. Doğru düşünceler doğru eylemler üretir ve doğru eylemler, merkezindeki huzuru başkalarının da görebileceği maddi yansımalar oluşturacak işler üretirler.” s.305
 “Girişkenlik, her şeyin yürümesini sağlayan psişik benzindir.” s.312
“Girişkenlik bilim tanımının gösterdiğine göre, alanın bu iç bölümü başlıca 3 tür içsel girişkenlik tuzağına ayrılır. Duygusal kavramayı bloke eden “değer tuzakları”; bilişsel kavramayı bloke eden “gerçek tuzakları”; ve “psikomotor davranışı bloke eden “kas tuzakları”. Değer tuzakları büyük farkla en geniş ve en tehlikeli gruptur. Değer tuzakları içinde en yaygın ve en habisi değer katılığıdır. Bu daha önceki değerlerle ilgili kişinin gördüğü şeyi yeniden değerlendirme yeteneğinin olmamasıdır….
  Tipik durum, motosikletin çalışmamasıdır. Olgular oradadır ama siz onları göremezsiniz. Onlara doğrudan bakarsınız ama onlar yeterli değere sahip değildirler. Phaedrus’un sözünü ettiği şey buydu. Nitelik, değer, dünyanın özne ve nesnelerini yaratır. Olgular değer onları yaratıncaya dek yokturlar. Eğer değerleriniz katı ve değişmezse yeni olgular öğrenemezsiniz.”
  Bu durum genellikle, olgunlaşmamış tanıda görülür; sorunun nerde olduğundan eminsinizdir ve eğer düşündüğünüz gibi değilse takılır kalırsınız. Bu durumda yeni ip uçları bulmanız gerekir ama onları bulmadan önce kafanızı eski düşünceden arındırmalısınız.” s.319
 “Retorik, bir yanda özel kanıtlar ve konular öte yanda genel kanıtlar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Özel kanıtlar, kanıt yöntemleri ve kanıt türleri olarak ayrılabilir. Kanıt yöntemleri yapay kanıtlar yapay olmayan kanıtlardır. Yapay kanıtlar içinde ahlaki kanıtlar, duygusal kanıtlar ve mantıksal kanıtlar vardır. Ahlaki kanıtlar içinde pratik bilgelik, fazilet ve iyi niyet vardır. İyi niyet içeren ahlaki yapay kanıtları kullanan özel yöntemler, duygular hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir ve bunları unutmuş olanlar için Aristo bir liste verir. Bunlar kızgınlık, hakaret(hor görme, kin ve küstahlık olarak ayrılabilir), nezaket, sevgi ya da dostluk, korku, güven, utanç, utanmazlık, güler yüz, iyilikseverlik, acıma, haksızlığa karşı öfke, kıskançlık, rekabet ve hor görmedir.” s.371


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder