Basım yılı: 2019
Yayınevi: Ayrıntı
Sayfa Sayısı:432
Robert Maynard
Pirsig (1928- 2017), Amerikalı yazar, filozof. Minneasota Üniversitesinde
felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi görmüş. Üniversite öğrencisi olan oğlu,
soygun amaçlı bir saldırıda cinayete kurban gitmiştir. Kore Savaşına da
katılmıştır. Hindu Üniversitesinde Doğu felsefesi üzerine çalışmış, çeşitli
okullarda kompozisyon ve retorik dersleri vermiştir. Birçok yayıncı tarafından
reddedilen yapıtı Zen Ve Motosiklet Bakım Sanatı, 1974’te yayınlandı.Uzun
sürede çok satanlar listesinde yer aldı.
Bu
kitabı anlamak bu kadar zor olmamalıydı…Felsefi roman türünün önemli bir
örneğidir.
Kitap bir baba oğlun motosiklet üzerinde yaptığı yolculuğu
anlatıyor. Bahsedilen yerlerden ben de geçer gibi oldum, doğayı hissetmekte
muhteşemdi. Pirsig’in motosiklet yolculuğu ve tamiri üzerinden felsefi
sorgulamalarla, kendi içine ve geçmişine yaptığı eleştirilerle, okuru beyin
fırtınasına sürüklüyor. Hayata dair mesajlarla dolu, bitmesini istemediğim sanki
o bitince düşünsel yolculuğumda sona erecek gibi hissettiğim bir kitap.. Beni
çok etkileyen hem hikaye hem de yazarın geliştirdiği hayat felsefesi oldu.
Zaman isteyen zorlu ama keyifli bir
okumaydı. Hayata bakışını şekillendiren, kendimi anlamama yardımcı olan ve
olmaya da devam edecek olan kitaplarımdan biridir. Tekrar tekrar okunabilir.
Bu
kitap, antik Greklerin bakış açıları ve bunların anlamları hakkında şeyler
söylemektedir.
“De Weese tartışmayı hep,
yanıtlamayı olanaksız kılan bu garip perspektiften yapardı. Phaedrus’a onun
kendisinden bir şeyler gizlediği düşüncesini veren, bu perspektifti. Kendi
analitik ve yöntemsel tarzıyla, bu perspektifin ne olduğunu Bozeman’da kaldığı
sürenin en sonunda anlayabilmiştir.” s.145
“Her
olgu için sonsuz hipotez vardır. Ne kadar çok bakarsanız o denli çok
görürsünüz.” s.197
Yazarın
motosiklet bakımı hakkında söz ettiği şey, “benlik ile nesnenin ikiliği
düşüncesinin bilincinize hakim olmayacağı “yalnızca onarma” dır. Üzerinde
çalıştığı şeyden ayrı olduğu duygusuna yenik düşmeyen kişi için, yaptığı işe
“özen” gösterdiği söylenebilir. Aslında özen göstermek budur. Yaptığı işle
özdeşleşme duygusudur. Bu duyguyu duyan kişi özen göstermenin iç yüzünü yani
niteliğini de görür…….
Kafa
huzuru doğru değerler üretir, doğru değerler doğru düşünceler üretir. Doğru
düşünceler doğru eylemler üretir ve doğru eylemler, merkezindeki huzuru başkalarının
da görebileceği maddi yansımalar oluşturacak işler üretirler.” s.305
“Girişkenlik,
her şeyin yürümesini sağlayan psişik benzindir.” s.312
“Girişkenlik bilim tanımının gösterdiğine göre, alanın bu iç bölümü başlıca 3 tür içsel
girişkenlik tuzağına ayrılır. Duygusal kavramayı bloke eden “değer tuzakları”;
bilişsel kavramayı bloke eden “gerçek tuzakları”; ve “psikomotor davranışı
bloke eden “kas tuzakları”. Değer tuzakları büyük farkla en geniş ve en
tehlikeli gruptur. Değer tuzakları içinde en yaygın ve en habisi değer katılığıdır.
Bu daha önceki değerlerle ilgili kişinin gördüğü şeyi yeniden değerlendirme
yeteneğinin olmamasıdır….
Tipik
durum, motosikletin çalışmamasıdır. Olgular oradadır ama siz onları
göremezsiniz. Onlara doğrudan bakarsınız ama onlar yeterli değere sahip değildirler.
Phaedrus’un sözünü ettiği şey buydu. Nitelik, değer, dünyanın özne ve
nesnelerini yaratır. Olgular değer onları yaratıncaya dek yokturlar. Eğer
değerleriniz katı ve değişmezse yeni olgular öğrenemezsiniz.”
Bu
durum genellikle, olgunlaşmamış tanıda görülür; sorunun nerde olduğundan
eminsinizdir ve eğer düşündüğünüz gibi değilse takılır kalırsınız. Bu durumda
yeni ip uçları bulmanız gerekir ama onları bulmadan önce kafanızı eski
düşünceden arındırmalısınız.” s.319
“Retorik,
bir yanda özel kanıtlar ve konular öte yanda genel kanıtlar olmak üzere ikiye
ayrılabilir. Özel kanıtlar, kanıt yöntemleri ve kanıt türleri olarak
ayrılabilir. Kanıt yöntemleri yapay kanıtlar yapay olmayan kanıtlardır. Yapay
kanıtlar içinde ahlaki kanıtlar, duygusal kanıtlar ve mantıksal kanıtlar
vardır. Ahlaki kanıtlar içinde pratik bilgelik, fazilet ve iyi niyet vardır.
İyi niyet içeren ahlaki yapay kanıtları kullanan özel yöntemler, duygular
hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir ve bunları unutmuş olanlar için Aristo
bir liste verir. Bunlar kızgınlık, hakaret(hor görme, kin ve küstahlık olarak
ayrılabilir), nezaket, sevgi ya da dostluk, korku, güven, utanç, utanmazlık,
güler yüz, iyilikseverlik, acıma, haksızlığa karşı öfke, kıskançlık, rekabet ve
hor görmedir.” s.371
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder