18 Şubat 2020 Salı

PARFÜMÜN EROTİZMİ Güzel Kokuların Tarihi

Yazar Adı: Andre Hurton
Basım Yılı: 1995
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 165


  Andre Hurton, 1961 doğumlu, Viyana’da Germanistik ve Romanistik eğitimi aldı. Viyana’da serbest yazarlık yapmaktadır.
Parfümün Erotizmi,  5 bölümden oluşan bir kitaptır. Koklamak nasıl gerçekleşir, parfümün 500 yıllık tarihi, kültürü, üretimi, erotizmini, parfüm devlerini kısaca parfüm pratiği konularında bilgi veren, eğlenceli bir kitap. Merak edenler için, parfüm hakkında epey aydınlatıcı bilgiler var, tavsiye ederim, okuyun.

  Günümüzde de "hoş kokmak" mesajı sürekli verildiği için parfümün ortaya çıkmasına sebep olmuş. 
    Bilim, doğayı taklit ederek ilerler. İş modelleri ve kimya modelleri böyle ilerliyor. Artık gerçek amber kokusu diye bir şey ayırt edilemiyor mesela. Nabız bölgeleri kokunun daha kuvvetli yayıldığı yerler. Herkesin bir kokusu var. Koku, bizim genetik yapımıza uygun bilgi veriyor. Bir, biyo-kimlik belgesi. Koku soyuttur, onun içinde biz diğer duyularımızın lisanını kullanıyoruz; ağır koku, şekerli koku gibi. Ödünç alınan kelimeler bunlar. Çilek kokusu diyoruz ama tek bir çileğin kokusu aslında 350 molekülün bir araya gelmesi demek. Karakteristik çilek kokusunu veren molekülü tespit edilip bu, laboratuvar ortamında  üretilebiliyor.
“…erkek parfümünün bileşenleri İngiliz kulüplerinin üyeleri gibidirler: hep aynılarıdır. Fıstık çamı, bergamot, lavanta, sedir, sandal ağacı, amber, misk, tütün, baharatlar. Karanfil ve nergis gibi hafif kokular da sayılabilir. Ağaçsı, baharatlı, çiçeksi –erkek parfümü-nün yeni simyası işte budur. Ne çok ağır, ne çok hafif, ne çok ferah, ne de çok egzotik. Bugün derimsi ve çiçeksi notalar yaratmak olanaklıdır.
….parfüm sürmüş bir erkek, dünyanın en elde etmeye değer varlığıdır. Açık bir kitap, kolaylıkla çözülebilir bir şifre gibidir.” s. 163
“Parfüm Gövdenin Hangi Bölümlerinde En İyi Etkiyi Gösterir.
…saçlar, parfümü taşımak için çok uygundurlar. Çünkü koku maddesini emme özelliğine sahiptirler. Gövdenin parfüme en uygun bölümleri, kan dolaşımının en güçlü olduğu yerlerdir: el bileği, ense, şakaklar, diz oyukları, göğüs aralığı. Buralarda parfüm en uzun süre kalıyor. Parfümün karakteri, gövdenin bu bölümünden yayılan sıcaklığa göre değişiyor.
Bir koku bulutuyla çevriliymiş gibi buram buram kokmak isteyenle, eteklerinin kenarına da parfüm sürsünler, o zaman koku yükselir ve tüm gövdeyi sarar.” s.149
“Yazgının bir cilvesi: aşk eylemini sadece boşaltım organlarıyla gerçekleştirebiliyoruz.” Charles Baudelaire
   Misk Çinliler yüzyıllar önce baş ağrılarına ve yılan ısırmalarına çare olarak kullanmışlar. Arap camilerinin misk kokmasının nedeni, duvarlarının kireç badanasına bu maddeden karıştırıyorlardı. Tüm koku maddelerinin içinde en kalıcı olan miskmiş. (Kokunun inançlar üzerine etkisi) Misk, Tibet'te ve Çin’de yaşayan erkek misk hayvanının cinsel salgı bezinden geliyormuş. Bu maddeyi cinsel bölgelerinin yakınındaki bir cepte, deriden bir kesede bulunduruyorlarmış.
“Yazın hayvan ormanlara saklanıyor ve sadece kokulu bitkilerle besleniyor. Çiftleşme zamanı, Aralık ayında öyle yoğun bir koku yayıyor ki bir km den daha uzaktaki bir dişiyi bile kendine çekebiliyor.” s.113
   Misk kokusu, afrodizyak olarak efsanevi ününü işte bu özelliğine borçluymuş.
“Parfüm kadının kendisi hakkında oluşturduğu imgedir, onun özlemlerini cisimlendirir. Kadının ne olmayı umduğunu dile getirir.” s.85




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder