Yazar Adı: Ece Temelkuran
Basım
Yılı: 2020
Yayınevi:
Everest
Sayfa
Sayısı: 174
Ece
Temelkuran, 1973 İzmir doğumlu, gazetecilik ve köşe yazarlığı yapmış, siyasi ve
edebi yazılar yazan, ödülleri olan, sevdiğim ama en çok da kadın olmasını ve
bizi yazmasını sevdiğim, güçlü yazarlardan biridir. Müthiş fikirlere sahip,
zeki, birikimli bir yazar. Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Muz Sesleri, Devir ve
Bütün Kadınların Kafası Karışıktır kitaplarıyla tanımıştım.
Bu
da Geçer nefis bir deneme kitabı olmuş. Kitap, 2 bölümden oluşuyor: “Gürültüde”
ve “Sıradanlığın Kötülüğü” ve en başında okura mektupla başlıyor.
”deli
bir gürültü var. Sadece memlekette değil, dünyada… Kerterizi kaybettik… İyi ne
kötü ne doğru ne yanlış ne hepsi birbirine karıştı. Bu keşmekeşte haliyle bize
de bir şeyler oluyor, değişiyoruz, bozuluyoruz… Bozulmamaya çalışıyoruz. Delirmemeye çalışıyoruz… Delirenlerimizde oluyor.” bunları anlatıyor, kitap da.
Gürültüde İnsan Kalmak, Gürültüde Kadın Olmak, Gürültüde Utanmak, Gürültüde Kaçmak. Gürültüde Fısıldamak.…gibi bir takım yazılardan oluşuyor. Kimisi Kafkaokur ve
Ot dergisinden kimisi de İngilizce yazdığı yazıların çevirisi. Demokrasiyi,
gururu, onuru bir de ondan dinleyin. Keyifli okumalar.
“Fısıltı
sızar, bağırmak zamanda durur…
Bağırmaya
kapı pencere kapatılır belki ama fısıltı duvarlardan sızabilir. Çünkü kim
olursa olsun, kral bile fısıldayanların ne dediğine kulak kesilir.” s.33
“Yine mi
enayi yerine koyacak seni hayat? Yine mi kızacaksın kendine umutlandım diye?
Umut adlı o yakışıklı filinta seni yine mi aldattı?” s.25
“Binlerce
evde, sayısız uzun ilişkide kış uykusuna yatıyor sevmek, hayatın eften püften
meşguliyetlerinden bir battaniyeyi üzerine çekerek. O kadar derin uyuyor ki
bazen öldü sanıyorsun. “ s.114
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder