31 Ocak 2020 Cuma

OBLOMOV



Yazar Adı: İvan Aleksandroviç Gonçarov
Basım Yılı: 2019
Yayınevi: Türkiye İş Bankası
Sayfa Sayısı: 622

      İvan Gonçarov, (1812- 1891) Rus yazardır. Döneme damgasını vuran Oblomov romanıdır. Sonraları insanların dillerine yerleşen ve günlük hayatta da kullanılan Oblomovluk, yazarın bize kazandırdığı sözcüktür. Yazar, zengin bir ailenin çocuğudur. Oblomov’u yaratırken, eğitim yıllarında beraber olduğu asil çocuklardan edindiği gözlemlerden yararlandığı söylenir. Eser aslında tembelliğin, vurdum duymazlığın sanatını yazmıştır. Salt tembellik olarak da adlandıramayız, kurulu düzene karşı bilinçli olarak hiç bir şey yapmamaya odaklanarak bitip tükenene kadar içine kapanmak… Aynı zamanda 19. yy Rus toplumunun keskin bir eleştirisidir.


 Oblomov, miskin, dikkatsiz, meraksız, düş kurma ve oyalanmaya düşkün bir karakter. Diğer karakterlerde ayrı ayrı özelliklere sahip. Açıkçası karakterlerin yaşama, yaşamın amacına, aşka, evliliğe, çalışmaya dair düşünceleri çok etkileyici idi. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Keyifli Okumalar…
“Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir.” s. 86
“Basit yaşamak çok zor, çok karışık bir iş. Hayat yolunun nerede düğümlendiğini işin nerede bozulduğunu çabucak görürdü. En çok korktuğu şey hayaldi. Bu ikiyüzlü yol arkadaşı bir bakıma dost bir bakıma düşman; inanmadığın zaman dost, tatlı akışına kapılıp gittiğin zaman düşman.
Ruhunda rüyalara, muammalara, sırlara yer yoktu. Deneyimin süzgecinden geçmeyen her şey onun için yanlış görme, bir göz boyanması ya da henüz kanıtlanmamış bir gerçekti.
Duvarı ve uçurumu ölçer, biçer, hakkından gelemeyeceğinden emin olursa, kim ne derse desin sırtını döner giderdi.” s.198-200
“Mutluluğu benim rahatlığım ve şerefim pahasına mı elde etmek istiyorsun?” s.352
“Yalnız dar kafalı kadınlar kurnazlığa başvurabilir. Zekaları doğru işlemediği için kurnazlık yolu ile günlük meselelerini çözmeye çalışırlar, hayatın büyük yollarının nereye gittiğini göremeden kendi küçük düşüncelerini bir dantela gibi örerler… Kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz ama onunla geniş bir ufka varamazsınız, büyük olayları bir sonuca götüremezsiniz. Kurnazlık kısa görüşlüdür. Burnunun ucundakini iyi görür.” s.322
“Korkunç olan insanın ölmesi değil, ölmeden önce geçirdiği acılı saatlerdir. “ s. 353
“Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir; insana güç kapanmış yaraları hatırlatınca acı şeylerdir.” s. 549
“Mutluluk onu doyurmuş gibi bir boşluk hisseder, bezginlik duyar, hayatından yepyeni, taptaze bir şeyler bekleyerek geleceğe bakardı.” s.575
“O er meydanına çıkacak bir pehlivan olarak değil, sakin bir savaş seyircisi olarak büyümüştü.” s.596
“Zekaca kimseden aşağı değildi. Tertemiz billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiç bir şey yapmadı.” s.619
“Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, onunla ölçüyordum. “Onu gördüm-görmedim, göreceğim-görmeyeceğim, gelecek-gelmeyecek.
Stolts, dostuna bu okuduğumuz hikayeyi anlattı.(Kitabın son cümlesi)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder