29 Eylül 2019 Pazar

EŞEKLİ KÜTÜPHANECİ



Yazar Adı: Fakir Baykurt
Basım Yılı: 2007
Yayınevi: Literatür
Sayfa Sayısı: 147

   Fakir Baykurt’un, klasik anlatımının tüm olanaklarından yararlanarak, gücü yetene hatta bitene dek, hasta yatağında yazdığı son romanıdır. O durumdayken okuyucusunu düşünen bir yazarı okumak gerekir diye düşünürüm. Kardeşliğin ve insanlığın evrensel olarak ele alındığı bir kitap. Okumak için geç kaldığım bir kitap oldu, siz geç kalmayın.


   Roman, Mustafa Güzelgöz adlı kütüphanecinin, eşekle köylere kitap taşıması ve karşısına çıkan engelleri anlatır. Tabi ki hikaye bu kadar basit değil. Amerikalara kadar uzanan namıyla Türkiye’yi gururlandıran Mustafa amcanın hikayesi. Gerçek hayattan alınmış bir karakterdir. Üniversitelerde kütüphanelerin temelini atan kişidir.
  “1854 yılında Ürgüp'e hem bir medrese hem bir kitaplık açıldı. Padişahta 817 kitap bağışladı….Sonra medreseler bütün ülkedeki gibi boş inançlara kör inançlara battı. Kitaplık ise 1914’de Eğitim Bakanlığına geçti. Ama medrese hala sürüyor. Özellikle kızları okutmaktan kaçınıyorlar. Oğlan okursa kadı, kız okursa cadı olur diye bir sözü ataların bir sözü gibi söyleyip kuşaktan kuşağa yayıyorlar. Müderrisler Osmanlı ordusunun savaşta yenik düşmekten kurtulması için 4444 kez Ayetülkürsi okunması gerektiğini söylüyorlar.
  Ben 1921 doğumluyum, sazı çok seviyordum. Oysa yurdumuzda saz günahtı. Anama ağlayıp sızladım, kendime bir saz aldırdım. Babam evde gördü, anama “çabuk yak bunu!” diye bağırdı. Böylece benim saz odun oldu.” s.39
  “Fatih’in ünlü sözünü düşünüyorum. Bir şehir kurmanın olmazsa olmaz 3 yapısı vardır: Kitaplık, kanalizasyon, hamam.”s.77
  “Mustafa Güzelgöz’ün başarısı öbür insanlara cesaret verdi. Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde kütüphanecilik okuyan gençler, her yıl Ürgüp'e gelip onun deneyiminden yararlanmak istiyordu.” s.88



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder