14 Eylül 2019 Cumartesi

72. KOĞUŞ



Yazar Adı: Orhan Kemal
Basım Yılı: 2014
Yayınevi: Everest
Sayfa Sayısı: 98

  Asıl adı Raşit Öğütçü. Eğitim hayatı kısa sürmüş, işçilik, dokumacılık, katiplik gibi işlerde çalışmış. Askerliğini yaparken 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş. Bursa ceza evinde Nazım Hikmet’in toplumcu görüşlerinden etkilenmiş, bir dönem şiir yazmış, Nazım tarafından romana yönlendirilmiştir. 1950 ‘den 1970 yılına kadar roman ve makale yazarak geçindi. Yoksul kesimin, işçilerin, öğrencilerin, sokaktaki adamın hayatını anlatan öyküler yazdı. 1972’den beri adına roman yarışması düzenlenmektedir.


 Türk Edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Orhan Kemal’in baş yapıtlarından biridir. 72. Koğuş, insan onurunun düşebileceği en dipsiz kuyunun hikayesini anlatır. Orhan Kemal, en gerçekçi ve acı yönüyle toplumumuzu yansıtmış bu kitapta. Mekanı hapishane; kahramanları ise mahkumlar. Hapishane ortamlarında bile sınıf farklılıklarını görüyoruz. Paran varsa en iyi koğuşta kalırsın.
“72. Koğuş cezaevinin en yoksul, en pis koğuşuydu. Buranın insanları ayağa kalkmış birer solucandılar.” s.16
“Dünyada savaş vardı. Motorlu Alman birlikleri yıldırım hızıyla Avrupayı alt üst ediyordu. Yollar, sınırlar kapanmış, dışarıdan içeriye pek bir şeyler gelmiyor, memleket kendini güç besliyordu. Ekmek karneye binmişti. Ceza evinde şekerin topağı beş kuruşa satılıyordu. Adem babaların (sokaklarda yatıp kalkan, hiçbir şeyi, hiçbir kimsesi olmayan, yoksul kişi) hiçbir yerden hiçbir gelirleri olmadığı gibi umutları da yoktur. Aç acına yaşayacaklardır… Yaşamlarının yurda, ulusa herhangi bir faydası olup olmadığını düşünmeden, yurdu, ulusu hatırlarından geçirmeden, bir bit, bir hamam böceği, herhangi bir tek hücreli gibi, bir yosun gibi yaşayacaklardır yaşayabildikleri yere kadar.” s.17
   Peki bu insanları yaşama bağlayan neydi? Kumar. Zenginler kumarı oynuyor, fakirlerse para gelse de kumar oynasak diye hayal kuruyorlardı. Ahmet Kaptan, kitapta en iyi karakter olarak gösterilmiş.
“Ahmet Kaptan: sessizliği seviyordu o. Sessizliği yalnızlığı… Dalgasına taş atılmamalıydı. Bunu içinde bütün gün koş oraya koş buraya yorgun düşen adem babaların, uykuya geçmesini beklemek lazımdı. Seviyordu geceleri.” s.18
   Bir gün Ahmet Kaptana annesinden 150 lira gelir. Bu para sayesinde adem babalar, her gece sıcak yemek yiyebilir, güzel koğuşlarda güzel yataklarda yatabilirler. Bu parayı duyan 72. Koğuştaki diğer insanlar etrafını kaplar ve hepsinin aklında bir şey vardır, bu paradan nemalanmak isterler. Biz kardeşiz diyerek Ahmet Kaptan'ın kanına girerler. Kaptan da kardeşiz masalına inanır. Diğer koğuşlarda ki zenginlerin oturduğu kumar masasına oturturlar. Maceraları burada başlar ve dramatik biçimde sonlanır.
   Ben ilk defa hapishane de geçen bir hikaye okudum. Hapishane filmlerini çok izlerim. Okurken gerçekliği o kadar güzel gösteriyor ki, böyle bir yaşamında var olduğunun farkındalığını yaratıyor. Kimse 72. Koğuş gibi bir deneyimle karşılaşmasın dilerim. Herkesin okumasını tavsiye ederim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder