Yazar
Adı: Yaşar Kemal
Basım
Yılı: 2013
Yayınevi:
YKY
Sayfa
Sayısı: 383
Yaşar Kemal (1926-2015) Çukurova’da bir
köylü delikanlısıdır. 4 yaşında babası gözleri önünde öldürülmüş, yoksul,
okuyamamış birisidir. O kişiden bir mucize doğmuştur, dünya edebiyatının
devlerinden biri çıkmıştır. Sırtını büyük bir kültüre yaslamış, arkasında halk
şiiri, Karaca oğlan, Dadaloğlu, Toros dağlarının ağıtları vardır. Gerçek adı
Kemal Sadık Gökçeli’dir. 1951’den sonra İstanbul'a gider. İstanbul’da Arif Dino
bu yetenekli gençle uğraşmaya başlıyor. Ona Faulkner’ın kitaplarını çeviriyor,
edebiyat teorilerini anlatıyor. Yaşar Kemal, Anadolu dilinin zenginliğinin
farkında, bu dili küçültüp daraltmadan eserlerinde kullanıyor.
Yaşar Kemal’in Atatürk'e saygısı
sonsuzdu.”Millet olarak ne zaman bağımsız olmuşsak, dikkat edelim o zaman
yaratıcı olmuşuzdur.” bir röportajından alıntı.
Değişen sosyal yapı ve arayışlarla beraber
bazı modern çağ edebiyatçılarının insafsızca yaklaştığı neredeyse “modası geçmiş
bir masalcı” olarak nitelediği Yaşar Kemal, aslında modası hiç geçmeyecek
insanlık durumlarını herkesin anlayabileceği kadar sade fakat bir o kadar da
derin bir üslupla anlatmıştır.
Yaşar Kemal, Yer Demir Gök Bakır kitabında, dört
duvar arasında sıkışıp kalmışların dışarı çıkma mücadelesini anlatıyor bizlere.
İktidar, aile, sosyal baskılar ve beklentiler arasında ezilen kahramanlar
yazarın çıkardığı yolculuğa devam ediyorlar. Hepsi dayatılan düzene,
tekdüzeliğe, acımasızlığa başkaldırıyor. Adalet arayışı ve bulamadığı adaleti
yaratma çabasına giren karakterler, uçsuz bucaksız tarlalar ve verimli
topraklarla ateşi yüksek göğün arasında sıkışıyor, dışarı çıkmak için
çırpınıyorlar. Her karşı çıkış isyan üzerinden veriliyor. (isyan evrensel bir
tema.)
Yer
Demir Gök Bakır: çorak ve sıcak bir yeri niteler. Şartların zor, imkanların kısıtlı olduğu durumlarda, hiçbir yardım ve umut olmadığında kullanılan bir
deyim.
Roman, Yalak köylülerinin sıkıntılarını,
çaresiz durumlarını, kendi aralarında uydurdukları hikayelerle hayata tutunma
çabalarını konu alırken Mehmet Taşbaş adındaki adamın ermişliğe uzanan yolunu
ve Muhtar Sefer’in köylüye yaptığı eziyeti anlatır.
“
Gözlerinde kurnaz, kazık atmışların pırıltısı vardı.”
“Köylü
milleti ahmak olur… bir çocuk oyununda oyun oynuyorlar. Oyunları içinde ne
kadar mutlular.”
Pek çok karakter olsa da özellikle son
bölümler de Taşbaş ve Sefer’in arasındaki olaylara ağırlık verilmiştir. Yaşar
Kemal, sosyal gerçeklik bakış açısıyla zamane yöneticilerine ve feodal yapıya
bir eleştiri getirmiştir. Paranın yönetiminde, kapitalizmin acımasızlığını Çukurova'nın Yalak köyü insanı ile anlatmaya çalışmıştır
Zülfü Livaneli’nin senaryolaştırdığı 1988
yapımı filmi de mevcuttur. Kitap, 1963 yılında yayınlanmıştır. Dağın Öte Yüzü
adlı üçlemesinin ikinci kitabıdır. Okurken, Yaşar Kemal’in doğal anlatımına ve
yerel diline rastlamaktayız. Romanın diğer bir özelliği de Fransa’da “Fransız
Eleştirmenler Derneği” tarafından en güzel roman olarak seçilmiştir.
Ben yatılı okul çocuğuyum, çocukluğum köyde
geçti. Okulda, 14 yaşlarımdayken okul bizi tiyatroya götürmüştü. Hayatımdaki
seyrettiğim ilk tiyatroydu. Oyunun adı ”Yer Demir Gök Bakır” idi. O yıllarda
okul bize büyük bir ödül vermiş. Bendeki anısı da bu oldu. Köylü yaşamı, köylü
kurnazlığı, yoksulluk, çaresizlik, korku, korkulardan doğan ermiş miti çok çok
güzel anlatılmış. Okuyun mutlaka.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder