24 Ağustos 2019 Cumartesi

YER DEMİR GÖK BAKIR Dağın Öte Yüzü 2



Yazar Adı: Yaşar Kemal
Basım Yılı: 2013
Yayınevi: YKY
Sayfa Sayısı: 383

   Yaşar Kemal (1926-2015) Çukurova’da bir köylü delikanlısıdır. 4 yaşında babası gözleri önünde öldürülmüş, yoksul, okuyamamış birisidir. O kişiden bir mucize doğmuştur, dünya edebiyatının devlerinden biri çıkmıştır. Sırtını büyük bir kültüre yaslamış, arkasında halk şiiri, Karaca oğlan, Dadaloğlu, Toros dağlarının ağıtları vardır. Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli’dir. 1951’den sonra İstanbul'a gider. İstanbul’da Arif Dino bu yetenekli gençle uğraşmaya başlıyor. Ona Faulkner’ın kitaplarını çeviriyor, edebiyat teorilerini anlatıyor. Yaşar Kemal, Anadolu dilinin zenginliğinin farkında, bu dili küçültüp daraltmadan eserlerinde kullanıyor.


   Yaşar Kemal’in Atatürk'e saygısı sonsuzdu.”Millet olarak ne zaman bağımsız olmuşsak, dikkat edelim o zaman yaratıcı olmuşuzdur.” bir röportajından alıntı.
   Değişen sosyal yapı ve arayışlarla beraber bazı modern çağ edebiyatçılarının insafsızca yaklaştığı neredeyse “modası geçmiş bir masalcı” olarak nitelediği Yaşar Kemal, aslında modası hiç geçmeyecek insanlık durumlarını herkesin anlayabileceği kadar sade fakat bir o kadar da derin bir üslupla anlatmıştır.
   Yaşar Kemal, Yer Demir Gök Bakır kitabında, dört duvar arasında sıkışıp kalmışların dışarı çıkma mücadelesini anlatıyor bizlere. İktidar, aile, sosyal baskılar ve beklentiler arasında ezilen kahramanlar yazarın çıkardığı yolculuğa devam ediyorlar. Hepsi dayatılan düzene, tekdüzeliğe, acımasızlığa başkaldırıyor. Adalet arayışı ve bulamadığı adaleti yaratma çabasına giren karakterler, uçsuz bucaksız tarlalar ve verimli topraklarla ateşi yüksek göğün arasında sıkışıyor, dışarı çıkmak için çırpınıyorlar. Her karşı çıkış isyan üzerinden veriliyor. (isyan evrensel bir tema.)
Yer Demir Gök Bakır: çorak ve sıcak bir yeri niteler. Şartların zor, imkanların kısıtlı olduğu durumlarda, hiçbir yardım ve umut olmadığında kullanılan bir deyim.
   Roman, Yalak köylülerinin sıkıntılarını, çaresiz durumlarını, kendi aralarında uydurdukları hikayelerle hayata tutunma çabalarını konu alırken Mehmet Taşbaş adındaki adamın ermişliğe uzanan yolunu ve Muhtar Sefer’in köylüye yaptığı eziyeti anlatır.
“ Gözlerinde kurnaz, kazık atmışların pırıltısı vardı.”
“Köylü milleti ahmak olur… bir çocuk oyununda oyun oynuyorlar. Oyunları içinde ne kadar mutlular.”
   Pek çok karakter olsa da özellikle son bölümler de Taşbaş ve Sefer’in arasındaki olaylara ağırlık verilmiştir. Yaşar Kemal, sosyal gerçeklik bakış açısıyla zamane yöneticilerine ve feodal yapıya bir eleştiri getirmiştir. Paranın yönetiminde, kapitalizmin acımasızlığını Çukurova'nın Yalak köyü insanı ile anlatmaya çalışmıştır
   Zülfü Livaneli’nin senaryolaştırdığı 1988 yapımı filmi de mevcuttur. Kitap, 1963 yılında yayınlanmıştır. Dağın Öte Yüzü adlı üçlemesinin ikinci kitabıdır. Okurken, Yaşar Kemal’in doğal anlatımına ve yerel diline rastlamaktayız. Romanın diğer bir özelliği de Fransa’da “Fransız Eleştirmenler Derneği” tarafından en güzel roman olarak seçilmiştir.
   Ben yatılı okul çocuğuyum, çocukluğum köyde geçti. Okulda, 14 yaşlarımdayken okul bizi tiyatroya götürmüştü. Hayatımdaki seyrettiğim ilk tiyatroydu. Oyunun adı ”Yer Demir Gök Bakır” idi. O yıllarda okul bize büyük bir ödül vermiş. Bendeki anısı da bu oldu. Köylü yaşamı, köylü kurnazlığı, yoksulluk, çaresizlik, korku, korkulardan doğan ermiş miti çok çok güzel anlatılmış. Okuyun mutlaka.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder