Yazar
Adı: Halikarnas Balıkçısı
Basım
Yılı: 2011
Yayınevi:
Bilgi Yayınevi
Sayfa
Sayısı: 328
Halikarnas Balıkçısı, çeyrek yüzyıl Bodrum’da
yaşamıştır. Bu kitabında, Bodrum’un Salavoz yarımadasının ucundaki, Karabağ
köyünde doğan, Turgut Reis’in serüvenini romanlaştırırken, aynı zamanda Osmanlı
İmparatorluğunun gelişme ve gerileme dönemlerini de gözler önüne seriyor. Engin
deniz bilgisi ve şiirsel bir dille anlatıyor hikayeyi.. Kitap, Turgut Reis’in
destanıdır bir bakıma. 22 bölümden oluşuyor.
Dragut, Güney Avrupalıların Turgut Reise
taktığı lakaptır. Dragon: Ejderha demek, Turgut’la arasında ses benzerliğinden
yararlanarak Dragut kelimesinin doğmasına yol açmıştır. Ayrıca tecrübeli
kaptanın Hıristiyan topraklarına düzenlediği seferleriyle de bu etkiyi
yaratmıştır. Turgut reis, levent,
korsan, Osmanlı donanması reisi, kızıl sakallı Hayrettin paşa tarafından
Cezayir’de yetiştirilmiş bir kaptandır. Bununla birlikte Preveze’de, Andrea
Doria’nın haçlı donanmasını Akdeniz’in lacivert sularına gömen deniz kurdu.
Kitabın geneline denizcilik terimleri hakim.
Kendinizi bir anda korsanların arasında buluveriyorsunuz. Uzun zamandır
böylesine bir roman okumamıştım. İlginçmiş, denizle ilgili bir şey okumayı da
istiyormuş insan. Yazar gerçekten korsanları, denizi sevdiriyor, korsanlarla
savaşmak istiyorsunuz. Bir deniz atmosferi oluşturmuş. Özellikle gençler bu
kitabı okumalı, Turgut Reis gibi bir kahramanı, her biri destan tadındaki
maceralarına katılarak, gerçek anlamda yiğitliğin, cesaretin, değer bilirliğin,
vatan sevgisinin, vatan ve millet için fedakarlığın ne olduğunu görmeliler.
Türk tarihinin en büyük denizcilerinden biridir. Turgut Reisin hayatı
anlatıldığı için biyografik roman aynı zamanda Osmanlının deniz savaşları
ekseninde ilerlediği için de tarihi romandır.
Kitapta fazla yer ve kişi isimleri olduğundan
biraz akıcılığını bozuyor. Yazar olayları anlatırken bir çok bilgiden
(coğrafya, deniz, denizcilik terimleri, mitolojik ögeler) yararlanmıştır, bu
sebeple romanın didaktik yönü ağır basar. Barbaros, Turgut reis gibi birçok
denizcinin ve hatta genelleyecek olursak Osmanlının en büyük eksikliği o yıllarda yeni dünya
denilen yerler keşfedilirken Osmanlının hiç merak etmemesi, oralara keşfe
gitmemesi en büyük hatasıdır.İspanyol ve Portekizli gemicilerin gidip çok büyük
ganimetler elde ettiği Amerika kıtasına açılma konusunda eksik kalmışlar. Ve
1600'lü yıllarda Avrupa zenginleşmiş, ateşli silahlarını geliştirmiş,
Osmanlının gerileme dönemi başlamıştır.
Aganta Burina Burinata’dan sonra okuduğum
ikinci kitabı oldu. Kesinlikle okunmalı, tavsiyemdir.
“2000
yıl önce Salamis deniz savaşından sonraki deniz savaşlarının en önemlisine ve
en büyüğüne başlayacaklardı.
Preveze
Deniz savaşı, bu zafer bir rastlantı ve tarih eseri değildi. Üstün denizciliğin,
sevkin, tabiyenin, orjinalitenin ve cesaretin bir semeresi idi.” s.263
“Görüşüne,
özgürlüğüne, gururuna ağır gelen işleri kabul edemediğinden dolayı Kanuni
Sultan Süleyman'a arkasını çeviren, pruvasını açık denizlere, dümenini yazgıya
bırakmış, engine fırlamış olan, İspanya, Malta, Cenova, Venedik gibi zamanın en
güçlü kuvvetli savaş filolarına sahip olanları titretmiş olan Turgut Reis.
Şimdi mezarı Trablusgarp’tadır.” s.328
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder