17 Ağustos 2019 Cumartesi

TURGUT REİS



Yazar Adı: Halikarnas Balıkçısı
Basım Yılı: 2011
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 328

   Halikarnas Balıkçısı, çeyrek yüzyıl Bodrum’da yaşamıştır. Bu kitabında, Bodrum’un Salavoz yarımadasının ucundaki, Karabağ köyünde doğan, Turgut Reis’in serüvenini romanlaştırırken, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun gelişme ve gerileme dönemlerini de gözler önüne seriyor. Engin deniz bilgisi ve şiirsel bir dille anlatıyor hikayeyi.. Kitap, Turgut Reis’in destanıdır bir bakıma. 22 bölümden oluşuyor.


   Dragut, Güney Avrupalıların Turgut Reise taktığı lakaptır. Dragon: Ejderha demek, Turgut’la arasında ses benzerliğinden yararlanarak Dragut kelimesinin doğmasına yol açmıştır. Ayrıca tecrübeli kaptanın Hıristiyan topraklarına düzenlediği seferleriyle de bu etkiyi yaratmıştır.   Turgut reis, levent, korsan, Osmanlı donanması reisi, kızıl sakallı Hayrettin paşa tarafından Cezayir’de yetiştirilmiş bir kaptandır. Bununla birlikte Preveze’de, Andrea Doria’nın haçlı donanmasını Akdeniz’in lacivert sularına gömen deniz kurdu.
   Kitabın geneline denizcilik terimleri hakim. Kendinizi bir anda korsanların arasında buluveriyorsunuz. Uzun zamandır böylesine bir roman okumamıştım. İlginçmiş, denizle ilgili bir şey okumayı da istiyormuş insan. Yazar gerçekten korsanları, denizi sevdiriyor, korsanlarla savaşmak istiyorsunuz. Bir deniz atmosferi oluşturmuş. Özellikle gençler bu kitabı okumalı, Turgut Reis gibi bir kahramanı, her biri destan tadındaki maceralarına katılarak, gerçek anlamda yiğitliğin, cesaretin, değer bilirliğin, vatan sevgisinin, vatan ve millet için fedakarlığın ne olduğunu görmeliler. Türk tarihinin en büyük denizcilerinden biridir. Turgut Reisin hayatı anlatıldığı için biyografik roman aynı zamanda Osmanlının deniz savaşları ekseninde ilerlediği için de tarihi romandır.
   Kitapta fazla yer ve kişi isimleri olduğundan biraz akıcılığını bozuyor. Yazar olayları anlatırken bir çok bilgiden (coğrafya, deniz, denizcilik terimleri, mitolojik ögeler) yararlanmıştır, bu sebeple romanın didaktik yönü ağır basar. Barbaros, Turgut reis gibi birçok denizcinin ve hatta genelleyecek olursak Osmanlının  en büyük eksikliği o yıllarda yeni dünya denilen yerler keşfedilirken Osmanlının hiç merak etmemesi, oralara keşfe gitmemesi en büyük hatasıdır.İspanyol ve Portekizli gemicilerin gidip çok büyük ganimetler elde ettiği Amerika kıtasına açılma konusunda eksik kalmışlar. Ve 1600'lü yıllarda Avrupa zenginleşmiş, ateşli silahlarını geliştirmiş, Osmanlının gerileme dönemi başlamıştır.
  Aganta Burina Burinata’dan sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Kesinlikle okunmalı, tavsiyemdir.
“2000 yıl önce Salamis deniz savaşından sonraki deniz savaşlarının en önemlisine ve en büyüğüne başlayacaklardı.
Preveze Deniz savaşı, bu zafer bir rastlantı ve tarih eseri değildi. Üstün denizciliğin, sevkin, tabiyenin, orjinalitenin ve cesaretin bir semeresi idi.” s.263
“Görüşüne, özgürlüğüne, gururuna ağır gelen işleri kabul edemediğinden dolayı Kanuni Sultan Süleyman'a arkasını çeviren, pruvasını açık denizlere, dümenini yazgıya bırakmış, engine fırlamış olan, İspanya, Malta, Cenova, Venedik gibi zamanın en güçlü kuvvetli savaş filolarına sahip olanları titretmiş olan Turgut Reis. Şimdi mezarı Trablusgarp’tadır.” s.328


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder