Yazar
Adı:Peyami Safa
Basım
Yılı: 2017
Yayınevi:
Ötüken
Sayfa
Sayısı: 112
Romanlarında olaydan çok analize önem verirdi.
Yazılarında sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Zıt kavramları,
duygu ve düşünce tezadını ustalıkla işler. Toplumumuzdaki ahlak çöküntüsünü,
medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki
çatışmayı dile getirir. İsmini aile dostu Tevfik Fikret koymuştur. Tan
gazetesinde yazılar yazmış, Nazım Hikmet’le arasında birbirine zıt düşünceler oluşmuş
ve bu durum aralarında çatışmaya sebep olmuştur. Peyami Safa antikomünist
kimliğiyle fikirlerini yaymış bir yazardır.
Türk edebiyatında “insan ruhunun
derinliklerinde ve labirentlerinde dolaşan ilk roman” olarak adı geçer.
Otobiyografi denilebilir. Acının ve ızdırabın tasvirini olağanüstü yapmıştır.
Romanın kahramanı çocuk, 7 yaşından itibaren
kemik veremine yakalanmıştır. Bacağının kesilmesi söz konusudur. İstanbul’un
kenar mahallelerinde annesiyle beraber oturan yetim kalmış bir çocuk. Doktorlar
bacağının kesileceğini söylerler. Fakat o annesini üzmemek için anlatmaz.
“Felaket
başka biriyle paylaşıldığında saadettir. Fakat annelerle değil. Annelere
anlatılan kederler paylaşım değil darp olur. Çocuklarının felaketini iki kat
şiddetle hisseden anneler bu ızdıraplarını çocuklarına fazlasıyla iade ederler;
böylece keder büyüdükçe büyür.” s.14
Fakat annesi her şeyin farkındadır, uzaktan
akrabaları Paşa ve ailesi Erenköy’de oturur. Çocuk paşanın kızı Nüzhet'e aşıktır. Onların ziyaretine gider. Çocuklukları aynı konakta geçmiştir. Çocuk
boş vakitlerinde emekli paşaya romanlar okur. Küçük yaşlarından beri onunla
konuşur. Paşa kızı Nüzhet’i, Dr Ragıp’la evlendirmek istediğini çocuğa danışır.
Bu haber hasta çocuğu çok sarsar. Hastalığı onu çok daha olgun davranmaya
alıştırmıştır. Nüzhet 19 yaşındadır, kendisinden 16 yaş büyük bir doktorla
evlenecektir. Aile Nüzhet’i doktora verme konusunda ikiye bölünmüştür. Bir gün
Dr Ragıp ve annesi yemeğe gelir. Yemekte çocuk Dr ve paşanın fikirlerine
muhalif konuşur. Paşayla araları açılır. Felaketler peş peşe gelir. Çocuğun morali bozulur. Kemiğindeki verem,
ciğerine ilerlemeye başlar. Bacağının kesilmesi kesinleşir. İlerleyen süreçte,
çocuğun bacağı kesilmez, kurtulur. İyileştiği gün Nüzhet ve Dr Ragıp'ın evlendiğini öğrenir.
“Çocuklar;
beklemesini onlar kadar bilen yoktur.” s.7
”Ağaçların
bile sıhhatine imrenerek yürürdüm.” s.9
“Az
ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki sırrıdır.” s.82
“Büyük
bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.” s.111
“İki
hasta kadar birbirine yakın hiç kimse yoktur.” s.112
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder