28 Şubat 2019 Perşembe

SİNEKLİ BAKKAL



Yazar Adı: Halide Edip Adıvar
Basım Yılı: 2005
Yayınevi: Özgür
Sayfa Sayısı: 458

   Halide Edip Adıvar, 2. Abdulhamit zamanında yaşamış, bizzat II. Abdülhamit’le tanışmış bir yazardır. Yaptığı bir çeviri sebebiyle de “Şefkat Nişanı” almıştır. Halide Edip bu romanı 1935 yılında ilk olarak İngilizce “The Clown and His Daughter adıyla, Londra’da yayımlanmış. 1936 yılında da Türkiye’de kitap halinde basılmıştır. Birçok dilde çevrilen roman 1942’de CHP Roman Armağanını kazanmıştır.


   Roman Tanzimatçılardan beri süregelen bildik bir konuyu işler. “Geleneğimizi ve kimliğimizi yitirmeden batı uygarlığının bilim ve fennini almalı, kendimizi kaybetmeden batı kültürüne yatkın olabilmeliyiz.” tezini işler. Sinekli Bakkal bir semtin sokak ismidir.  Burası mahallenin bir çeşit toplanma yeridir. Mahallenin imamı da bu sokakta oturur. Mahallenin bakkalı Mustafa Efendi ve oğlu Tevfik; bakkallık yapan, karagöz oynatan, orta oyunculuk yapan biridir. İmamın kızı Emine, babası istemediği halde Tevfik'e kaçmıştır. İmamın kızı Emine’den başka kimsesi yoktur. Emine hamarat, asık suratlı ve titiz yetiştirilen bir sofudur. Orta oyunlarında Zenne rolüyle çıkan, kız Tevfik’le ortak yanları pek yoktur. Emine, kızları Rabia’ya hamile kalır. Çok düzensiz bir kimlik olan Tevfik içip mahalleyi de rahatsız edince sürgün gönderilir. Emine babasıyla barışır ve kızıyla beraber imamın evine döner. Rabia’yı dini bir eğitimle büyütüp hafız yaparlar. Zamanın konaklarına giderek, mevlit okur, ilahiler söyler. Dahiliye Nazırı Selim Paşanın konağında Peregrini ve Mevlevi Dervişi Vehbi Dedeyle tanışır ve onun musiki hocası olurlar. Rabia babasıyla bir gün tanışma fırsatı bulur. Sürgünden dönmüştür. Babasını çok sever ve onunla yaşamaya karar verir. Bakkal dükkanını işletmeye başlarlar.
  ”Üçlerin dükkan hayatı, ertesi olmayan bir bayrama benziyordu. Onlara göre kırık kaldırımlı, pis kokulu, karanlık Sinekli bakkal yalnız neşe ile gümbür gümbür atan canlı bir kainatın ruhu ve merkezi oluvermişti.” s.102
   Bu arada Rabia'nın babası zenne rolüne devam eder. Kadın kılığına girerek Jön Türklere gizli yayınlar götürüp getiren Kız Tevfik yakalanır. Tekrar sürgün edilir. Bu arada Peregrini Rabia’ya aşık olmuş, Müslüman olmuş ve yeni kimliği Osman olarak Rabia'yla evlenmeyi tasarlamıştır.
  “Dil, din, millet bunlar insanların ruh ikliminden başka bir şey değildir. Garbın ruh iklimi bana çok soğuk geldi, şark ikliminde sükun ve şifa arıyorum…” s.108
   Rabia ve Osman yeni hayata başlarken ülkede 1908 yılında 2. Meşrutiyet ilan edilmiş eski padişahın yandaşları, yeni idarecilerin dalkavukları olmuştur.
   Romanda; doğu, batı, aşırı sofular, dejenere tipler ve normal insanların kültür çatışmaları yaşanırken, arka fonda Padişah yanlıları ve hürriyet taraftarlarının siyasi çatışmalarını anlatılır. İyi okumalar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder