Yazar
Adı: Halide Edip Adıvar
Basım
Yılı: 2005
Yayınevi:
Özgür
Sayfa
Sayısı: 458
Halide Edip Adıvar, 2. Abdulhamit zamanında
yaşamış, bizzat II. Abdülhamit’le tanışmış bir yazardır. Yaptığı bir çeviri sebebiyle
de “Şefkat Nişanı” almıştır. Halide Edip bu romanı 1935 yılında ilk olarak İngilizce
“The Clown and His Daughter adıyla, Londra’da yayımlanmış. 1936
yılında da Türkiye’de kitap halinde basılmıştır. Birçok dilde çevrilen roman
1942’de CHP Roman Armağanını kazanmıştır.
Roman Tanzimatçılardan beri süregelen bildik
bir konuyu işler. “Geleneğimizi ve kimliğimizi yitirmeden batı uygarlığının
bilim ve fennini almalı, kendimizi kaybetmeden batı kültürüne yatkın
olabilmeliyiz.” tezini işler. Sinekli Bakkal bir semtin sokak ismidir. Burası mahallenin bir çeşit toplanma yeridir.
Mahallenin imamı da bu sokakta oturur. Mahallenin bakkalı Mustafa Efendi ve
oğlu Tevfik; bakkallık yapan, karagöz oynatan, orta oyunculuk yapan biridir. İmamın kızı
Emine, babası istemediği halde Tevfik'e kaçmıştır. İmamın kızı Emine’den başka
kimsesi yoktur. Emine hamarat, asık suratlı ve titiz yetiştirilen bir sofudur.
Orta oyunlarında Zenne rolüyle çıkan, kız Tevfik’le ortak yanları pek yoktur. Emine, kızları Rabia’ya hamile kalır. Çok düzensiz bir kimlik olan Tevfik içip
mahalleyi de rahatsız edince sürgün gönderilir. Emine babasıyla barışır ve
kızıyla beraber imamın evine döner. Rabia’yı dini bir eğitimle büyütüp hafız
yaparlar. Zamanın konaklarına giderek, mevlit okur, ilahiler söyler. Dahiliye Nazırı Selim Paşanın konağında Peregrini ve Mevlevi Dervişi Vehbi Dedeyle
tanışır ve onun musiki hocası olurlar. Rabia babasıyla bir gün tanışma fırsatı
bulur. Sürgünden dönmüştür. Babasını çok sever ve onunla yaşamaya karar verir.
Bakkal dükkanını işletmeye başlarlar.
”Üçlerin dükkan hayatı, ertesi olmayan bir
bayrama benziyordu. Onlara göre kırık kaldırımlı, pis kokulu, karanlık Sinekli
bakkal yalnız neşe ile gümbür gümbür atan canlı bir kainatın ruhu ve merkezi
oluvermişti.” s.102
Bu arada Rabia'nın babası zenne rolüne devam
eder. Kadın kılığına girerek Jön Türklere gizli yayınlar götürüp getiren Kız
Tevfik yakalanır. Tekrar sürgün edilir. Bu arada Peregrini Rabia’ya aşık olmuş,
Müslüman olmuş ve yeni kimliği Osman olarak Rabia'yla evlenmeyi tasarlamıştır.
“Dil, din, millet bunlar insanların ruh
ikliminden başka bir şey değildir. Garbın ruh iklimi bana çok soğuk geldi, şark
ikliminde sükun ve şifa arıyorum…” s.108
Rabia ve Osman yeni hayata başlarken ülkede
1908 yılında 2. Meşrutiyet ilan edilmiş eski padişahın yandaşları, yeni idarecilerin
dalkavukları olmuştur.
Romanda; doğu, batı, aşırı sofular, dejenere
tipler ve normal insanların kültür çatışmaları yaşanırken, arka fonda Padişah
yanlıları ve hürriyet taraftarlarının siyasi çatışmalarını anlatılır. İyi okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder