2 Şubat 2019 Cumartesi

YÜKSEK ÖKÇELER



Yazar Adı: Ömer Seyfettin
Basım Yılı: 2001
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 170

   Kısa öykünün ilk ustalarından olan Ömer Seyfettin, Türkçülük ve Milli edebiyat akımının yazarlarının başında gelir. Arınmış, yalın halk dilini savunan tutumuyla bir dönüm noktasıdır. Genç bir yazar olarak, o günlerin en kararlı yeni dil savunucusu oluşu Ömer Seyfettin’in değerini çoğaltır. Kısa ömrüne 140 öykü sığdırmıştır. Çağdaş öykücülüğümüzün başlangıcında özel bir yeri vardır.


   Kitapta, geleneksel hayatın sert gerçeklerini anlattığı 25 öyküsü vardır.Gündelik hayatın sıradan insanlarını, memurlarını, kadın- erkek ilişkilerini, batı hayranlığını, sosyal bozulmayı çok net bir şekilde anlatır.
   YÜKSEK ÖKÇELER, zengin ve genç yaşta dul kalmış Hatice Hanımın yanında çalışanlara yaptığı baskılarla onları istediği standartlara getirme çabası anlatılır. Hatice hanımın yüksek ökçeli ayakkabıları batı hayranlığının göstergesidir.
   PİRELER öyküsünde, anlatıcı ile Rose Mayer adlı kadın tanıştıktan sonra aynı evde yaşamaya başlarlar. Ardından köpekleri Koton öyküye girer ve köpeğin üzerindeki pirelerden yaptığı tespiti çok eğlenceli ve bilgi doludur.
   AŞK VE AYAK PARMAKLARI hikayesinde yazar, Asime hanımefendinin ve kocası Hasan’ın ağzından yazdığı iki mektupla, aşka ve insanlara bakış açısını dile getirir.
   NEZLE, Masume Hanım 39 yaşında genç görünümlü bir kadındır. Hikayede çarpık izdivacın sonuçları anlatılır. Diğer çarpık izdivaçlardan farklı olarak Masume Hanım 19 yaşında genç ve güçlü erkekle evlenmek ister.
   APANDİSİT hikayesi de şahaneydi. 1910 yılında, Piyano dergisinde yayınlanmıştır. Anlatıcı bir gün erik çekirdeğini yanlışlıkla yutar ve gece boyunca uyuyamaz. Bu çekirdeğin körbağırsağını tıkayacağını, iltihaba sebep olacağını ve apandisit olacağını gözünün önüne getirir. Doktora gider, dr. u lokantada görür. Dr avuçla ağzına attığı kirazların hiçbirinin çekirdeğini çıkarmıyor, yutuyordu. Anlatıcı dr a sorar:
  -Apandisit olmaktan korkmuyor musunuz?  Dr:
  -Azizim o eski nazariye vaktiyle öyle zannedilmiş.
Lakayt dr un sözleri anlatıcının bütün karın ağrısını geçirir ve garsona bağırır:
  -Bana da kiraz getirir misin?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder