Yazar
Adı: Stefan Zweig
Basım
Yılı: 2017
Yayınevi:
Türkiye İş Bankası
Sayfa
Sayısı: 69
Hikaye, seçkin bir burjuva sınıfının, rahat
ve tasasız varoluşunu sürdürürken; giderek duyarsızlaşan, kendini “duyguların
donması” olarak analiz eden bir adamın hayatındaki dönüm noktasını anlatır.
”Hiçbir yere tutunmadan, hiçbir yerde
köklenmeden, akan suyun üzerinde kayar gibi yaşıyordum ve bu soğuklukta ölü,
cesedimsi bir yan olduğunu biliyordum. Umarsız bir donukluk, acımasız, soğuk
bir duygusuzluk.” S. 9 Kahramanımız içinde bulunduğu durumu böyle anlatır.
1913 Viyana’da sıradan bir Pazar gecesidir.
Kitabın kahramanı, at yarışı kumarında sahtekarlık yaparak belki de o elit
tabakanın ahlakından bağımsız olarak suç işler. Yeniden hissetmeye başladığı,
kötücül hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder.
”Tanımadığım, kötücül bir haz beni ele
geçirmişti ve artık hiçbir utanç duygusu ona teslim olmamı engelleyemiyordu.”
S. 32
”Acı olsun, haz olsun, korku olsun, dehşet ve
pişmanlık olsun hiç birini tek ve diğerlerinden ayrı hissetmedim hepsi iç içe
geçip erimişti…” s. 38
O gece, Olağanüstü o gece sefillik içinde
hayatları görür. İnsanları sevindirmenin, insanlığa katkı sağlayacağını
öğrenir. Varış noktası ruhani bir uyanış olacaktır.
”Ait olduğum kesimin normlarını ve
kalıplarını boş bulduğum için artık ne kendimden ne de başkalarından
utanıyorum. Onur, suç ve günah gibi kavramlar bir anda soğuk ve metalsi bir
tını.” S.67
”Yedi yıldan beri yanımda çalışan uşağımla
ilgilenmeye başladım, onunla sık sık konuşuyoruz, eskiden hareketli bir sütunun
önünden geçer gibi, görmeden önünden geçip gittiğim apartman görevlisi
geçenlerde bana küçük kızının ölümünü anlattı. Bu beni Shakespeare’nin
trajedilerinden daha fazla etkiledi.”
”Bütünlükten haberdar olan biri yargılayamaz
ve gururdan kurtulmuştur. Onur karşısında da utanmam çünkü beni anlar. Bir kez
kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve
bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.” S. 69
Yazar, bir insanın ömrü boyunca çözemeyeceği
kendisiyle ilgili, psikolojik analizi altı saatte çözmüştür. Hikayede adamın
hazlarına yenik düştüğü anlaşılabilir. Oysaki derininde bir ruh analizi vardır.
Toplumun onayladığı, kendi sınıfının norm ve kurallarını uygulamış fakat
istediği şeylerin peşinde koşmamış. Hayat ona hazır sunulmuş. Özgür iradesini
kullanmamış. Kitap, bir insanın kendi kendini keşfetme yolculuğunu vurgular.
Günümüz dünyasında bunu pek göremeyiz. İçsel çözümlemeleri vardır. Damak tadı
bırakan bir kitap. Kitabın kurgusu, dili çok rahat ve anlaşılır. Çok çok
beğendim. Keyifli okumalar.
”Ben söylediklerimden sorumluyum,
anladıklarınızdan değil.”