Yazar Adı: Jean-Chritophe Grange
Basım
Yılı: 2019
Yayınevi:
Doğan Kitap
Sayfa
Sayısı: 300
Grange’ın kitaplarını okuduğunuzda
bambaşka alemlere gidersiniz. Her kitabı için detaylı araştırmalar yaptırır.
Konular farklıdır. Hep vahşet içeren cinayetleri ele alır. Kurguyu ve
betimlemeyi çok iyi yapar. Bu kitap biraz masum kalmış. Güzel bir kitap yine de
başarılı, fakat diğer kitaplarında daha çok heyecan duyardım…Grange hayranıyım ne
yazsa okurum.
Pirsch avı: uzmanlık gerektiren bir av türü, yakın avlanma olarak açıklanan bu türde, avcı avına yavaşça yaklaşır. Onu izler, sindirir. Uygun anı kollamak için saatlerce bekler, bazen günlerce sürer. Doğru vakit geldiğinde de önce avına üstünlük sağlar. Ardından -tercihine göre- hızlı ve acılı bir şekilde onu öldürür.
Grange göre; belki de cinayete meyilli insanlar, öldürme
arzularını savunmasız doğa üzerinden tatmin ediyorlar. Son Av, insan doğasının
karanlık yüzlerinden birini – öldürme tutkusunu-açığa çıkarıyor. ”Kan
Tutkusu” avcılığı modern hayatta hobi
olarak yaparken, avının kokusundan ve kandan tahrik olmak? KAN, insanın kan
görme, kan akıtma tutkusu. Belki güç göstergesi belki de içimizde
yaratılışımızdan beri olan bir sapkınlık. Tarih boyunca kölelerin kanıyla
yıkanırlarsa genç kalacaklarına inanan kontesler olmuştu…
Grange
öyle bir kurgu oluşturmuş ki, yine şaşırtıyor. İnanılmaz şeyler öğrendim. Pirsch
avı, sürek avı, Kara Avcılar, Nazi sempatizanı soykırımcılar, çeşitli
işkenceler görmüş Yahudiler ve kadınlar, Heinrick Himmler yaptırımları, Röetken
ırkları, Walt Disney’in logosundaki şato…
Şimdi
kitaptan birkaç alıntı :
“Kardeşlik
ne kan, ne de DNA olayıdır.” s.233
“Şunu
unutma: aile zayıflıktır.” s.299
“…öğleden
sonranın parlak güneşi altında, bir bitki denizini çağrıştıran tepelerden,
vadilerden ve sinüzoidal hatlardan oluşan bu sonsuz zincir yemyeşil görünüyordu. İçinde
kaybolacakları yer işte burasıydı. Ereksiyon halindeki bir bitki örtüsünün
altına gizlenmiş ve içinde caninin saklandığı, yollardan ve patikalardan oluşan
devasa bir labirent.” s.20
“Doğayı
koruduğunu sanıyor ama aslında av, popülasyonu azaltarak doğayı korur. Bu
duygusallığın olmadığı kör bir mekanizmadır.” s.61
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder