Yazar
Adı: Talip Apaydın
Basım
Yılı: 2009
Yayınevi:
Literatür
Sayfa
Sayısı: 202
Talip Apaydın, 1926’da Polatlı’da
doğdu. Çifteler Köy Enstitüsü’nü sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü Güzel
Sanatlar bölümünü bitirdi. 1946’dan itibaren yazın ve düşün dergilerinde
sürekli yazdı. Ülkenin çeşitli yörelerinde 30 yıl öğretmenlik yaptı. 2014
yılında öldü. Bütün yazınları köylülere, işçilere, yoksul insanlara ve kırsala
dayanır. Hikaye, roman, anı ve oyun kitapları vardır. Köy Enstitüleri
kapandıktan sonra söylediği sözleriyle derin bir sızı bırakan aydın.
“Bunu
1000 kişi hep bir ağızdan söylerdik, inanırdık. Milletin efendisi olacaktı
köylü… ne kadar aldanmışız…”
17
Nisan 1940 tarihli yasayla kurulan Köy Enstitüleri, kısa ömrüne rağmen bir çok
aydın yetiştirmiş üzerinde hala derin tartışmaların sürdüğü Cumhuriyet’in en
değerli kurumlarından biri.
Apaydın’ın
duygu yüklü kitabıdır. Sadece yazarın Enstitü yıllarını anlatmıyor, dönemin
koşullarını, enstitülere atılan iftiraları, köy ve kent yaşamı, dönemin
kültürel durumu, siyaseti ve insanını da en ince ayrıntılarına kadar işliyor.
Sıkmadan, kendi anılarını başarılı bir şekilde sunuyor. Ve bunu kronolojik bir
şekilde yapıyor. Akademik kitap okumak sıktığı için bu kitabı okumak bir
şeylerin farkında olmak açısından önemli.
Yazar,
anılarını çok iyi yansıtmış. Sanki karşında konuşuyormuş hissine kapılmana
neden oluyor. Çok etkileyici bir anı kitabıdır. Bu ülkenin, başarılı Mili Eğitim
Bakanı Hasan Ali Yücel’in ve Hakkı Tonguç’un Köy Enstitülerini yaratma ve
yaşatma çalışmaları uzun uzun anlatmış.
“En
çok tarlada inşaatta çalıştığımıza şaşırıyorlardı.
-Öyle şey mi olur? Efendi kısmı çalışır mı?
Efendi dediğin kitap okur, yazı yazar. Masa başında oturur.” s.91
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder