Yazar
Adı: Frederic Gros
Basım
Yılı: 2017
Yayınevi:
Kolektif Kitap
Sayfa
Sayısı: 184
Frederic Gros, 1965 doğumlu, Paris’te
Siyaset Çalışmaları Enstitüsünde felsefe profesörüdür. Psikiyatri, hukuk ve
savaş üzerine eserler kaleme almıştır. Gros’a göre yürüyen insan gerçeklikle
yepyeni bir bağın peşindedir Bu yolda, kendi varlığındaki üretkenliğin,
hafifliğin ve canlılığın farkına varır. Yürümek hem kültürel hem de biyolojik
evrimi açısından insanın en özel eylemlerinden biridir.
Kitap, Nietzsche’nin niçin bu kadar iyi bir
yürüyüşçü olduğundan, Rimbaud’un kaçma arzusuna, Rousseau’ un yürümenin gündüz
düşlerine, Thoreau yabanın fethine, hac yolculuğundaki ızdıraplı yürüyüşten,
Nerval’in melankolik aylaklığına, Kant’ın gündelik gezintilerinden, mistik ve
siyasetçi Gandi’den bahseder. Alıntılarla bunu daha güzel anlatabilirim
sanırım.
”Yürümek
spor değildir. Spor skor tutmaktır. Spor aynı zamanda dayanıklılık kazanmanın,
yılmadan denemenin ve disiplinden haz almanın öğrenilmesidir. Ahlaki bir
sistem, bir iştir spor.” s. 10
”Yürümek
öncelikle erteleme özgürlüğü sunar.” s.11
Nietzsche
yorulmak nedir bilmeyen hatırı sayılır bir yürüyüşçüydü.” Günde 8 saat yalnız
başına yürür. Keşiş olur. Tan Kızıllığı, Ahlakın Soy kütüğü Üzerine, Şen Bilim,
İyinin ve Kötünün Ötesinde, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Gezgin ve Gölgesi en önemli
eserlerini bu yürüyüşlerinde düşünür.
“Bir kitabın, bir insanın veya bir müzik
kompozisyonunun değerini anlamaya yönelik ilk sorumuz şudur: Yürüyebiliyor mu?”
s.24
Yürümek
dışarıda “açık hava” dediğimiz yerde olmaktır.” s.34
Yürürken,
kendine güvenin ve cesaretin sahici göstergesi yavaşlıktır. Fakat hızın zıddı
olmayan bir yavaşlık. Adımların son derece istikrarlı olmasıdır,
yeknesaklıktır.” s.44
Yürümek
ilerlemek için öfke gerekir. Rimbaud’da her zaman bir coşku nidası, bir nevi
öfkeli neşe mevcuttur.” s.47
Öfke
gerekir, terk eylemek ve yürümek için. Yola koyulmak, ayrılmak demektir; geride
bırakmak. Yürümek geri dönüşü olmayan bir şeydir. Yola çıktığınızda hem neşeli
hem kaygılısınız dır. Kaygılısınız dır çünkü bir şeyleri bırakıp gidiyorsunuzdur.
Öte yandan geride bıraktıklarınız yüzünden neşelisinizdir; diğerleri kalırlar,
mıhlanmış, sıkışmış olarak. Oysa bu neşe sizi başka yerlere taşır heyecanla.
Rimbaud için yürümek bir kaçıştı. s.49
Yürüyüşten
hakkıyla keyif almak için yalnız olmak gerekir. s.53
Ayrıca
yürürken hiçbir zaman yalnız değilizdir çünkü yürüdüğümüzde çok geçmeden iki
kişi oluruz. Tek başımıza olsak bile beden ve ruhumuz arasında bir diyalog
vardır. Ruh bedenin gururudur.” s.56
“Yürümek
söylenti ve yakınmaları aniden susturur; içimizde durmadan başkalarını
eleştiren, kendini değerlendiren, yorumlayan, izaha yeltenen sonu gelmez
gevezeliği keser. Yürümek kuyruk acılarını, ahmakça tatminleri, kolayca alınmış
hayali intikamları açığa çıkaran kendi kendine konuşmaları bitirir.” s.78
”Kitapların
amacı yaşamayı öğretmek değil, içimizde yaşama başka türlü yaşama isteği
uyandırmaktır: Kendi içimizde yaşama imkanını, yaşamın ilkesini bulmak. İki
kitabın arasında yaşam sıkıcıdır. Ama kitap farklı bir varoluş umudu uyandırır.
Kitaplar gündelik yaşamın sıkıntısından kaçış değil bir yaşamdan ötekine geçiş
aracı olmalıdır.” s. 89
”Kutsal
mekana varılmadan evvel arınmak için uzun süre yürünmeli, acı çekilmeli ve çaba
sarf edilmeliydi. Yorgunluk arındırıp kibri yok eder. Böylece dua daha sahici
kılınırdı.” s.103
Yazar, iyi olma hallerini tanımlar. Bu
bölümde etkileyiciydi.
“Haz
bir karşılaşma meselesidir. Bir bedenle bir doğa gücüyle, bir maddeyle
karşılaşınca ortaya çıkması muhtemel bir histir. Haz bedenlerimizde tetikte
bekleyen hisleri ateşleyecek şeye kavuşmaktır. Tekrar hazzın yoğunluğunu azaltır.
Hazda aranan yoğunluktur.; hissetme melekelerinin şaşkına döndüğü, uyandığı o
an.Hazzı öldüren de beklentidir. Neşe ayrı bir haldir, pasifliği az ve talep
karlığı fazladır, yoğunluğu az ve bütünlüğü fazladır. Neşe bir olum-lamaya eşlik
eder. Neşe hazzın aksine tekrarlarla artar ve zenginleşir. Üzüntü ise
pasifliktir. Yapamam hissiyatı.
Mutluluk
karşılaşma meselesidir. Ve duruma bağlı olarak yoğunluğu değişir. Mutluluk,
kabul etmeyi, yakalamayı gerektirir. Mutluluk tekrarlanamaz olduğu için hayli
kırılgandır, mutluluk anları nadirdir.
Huzur,
kayıtsızlıkla merak, reddetmeyle olumlama arasındaki dengedir. Korku ve umudun
yarattığı dalgalanmalardan kurtulmuş olmak kendini bütün kesinliklerin ötesine
konumlandırmaktır.”
Yürümek
düşünce ile birleşiyor. Kitap yürümek üzerine felsefi bir değerlendirme sunar.
Mutlaka okuyun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder