6 Nisan 2019 Cumartesi

YÜRÜMENİN FELSEFESİ



Yazar Adı: Frederic Gros
Basım Yılı: 2017
Yayınevi: Kolektif Kitap
Sayfa Sayısı: 184

 Frederic Gros, 1965 doğumlu, Paris’te Siyaset Çalışmaları Enstitüsünde felsefe profesörüdür. Psikiyatri, hukuk ve savaş üzerine eserler kaleme almıştır. Gros’a göre yürüyen insan gerçeklikle yepyeni bir bağın peşindedir Bu yolda, kendi varlığındaki üretkenliğin, hafifliğin ve canlılığın farkına varır. Yürümek hem kültürel hem de biyolojik evrimi açısından insanın en özel eylemlerinden biridir.


  Kitap, Nietzsche’nin niçin bu kadar iyi bir yürüyüşçü olduğundan, Rimbaud’un kaçma arzusuna, Rousseau’ un yürümenin gündüz düşlerine, Thoreau yabanın fethine, hac yolculuğundaki ızdıraplı yürüyüşten, Nerval’in melankolik aylaklığına, Kant’ın gündelik gezintilerinden, mistik ve siyasetçi Gandi’den bahseder. Alıntılarla bunu daha güzel anlatabilirim sanırım.
  ”Yürümek spor değildir. Spor skor tutmaktır. Spor aynı zamanda dayanıklılık kazanmanın, yılmadan denemenin ve disiplinden haz almanın öğrenilmesidir. Ahlaki bir sistem, bir iştir spor.” s. 10
  ”Yürümek öncelikle erteleme özgürlüğü sunar.” s.11
Nietzsche yorulmak nedir bilmeyen hatırı sayılır bir yürüyüşçüydü.” Günde 8 saat yalnız başına yürür. Keşiş olur. Tan Kızıllığı, Ahlakın Soy kütüğü Üzerine, Şen Bilim, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Gezgin ve Gölgesi en önemli eserlerini bu yürüyüşlerinde düşünür.
 “Bir kitabın, bir insanın veya bir müzik kompozisyonunun değerini anlamaya yönelik ilk sorumuz şudur: Yürüyebiliyor mu?” s.24
  Yürümek dışarıda “açık hava” dediğimiz yerde olmaktır.” s.34
 Yürürken, kendine güvenin ve cesaretin sahici göstergesi yavaşlıktır. Fakat hızın zıddı olmayan bir yavaşlık. Adımların son derece istikrarlı olmasıdır, yeknesaklıktır.” s.44
  Yürümek ilerlemek için öfke gerekir. Rimbaud’da her zaman bir coşku nidası, bir nevi öfkeli neşe mevcuttur.” s.47
  Öfke gerekir, terk eylemek ve yürümek için. Yola koyulmak, ayrılmak demektir; geride bırakmak. Yürümek geri dönüşü olmayan bir şeydir. Yola çıktığınızda hem neşeli hem kaygılısınız dır. Kaygılısınız dır çünkü bir şeyleri bırakıp gidiyorsunuzdur. Öte yandan geride bıraktıklarınız yüzünden neşelisinizdir; diğerleri kalırlar, mıhlanmış, sıkışmış olarak. Oysa bu neşe sizi başka yerlere taşır heyecanla. Rimbaud için yürümek bir kaçıştı. s.49
Yürüyüşten hakkıyla keyif almak için yalnız olmak gerekir. s.53
Ayrıca yürürken hiçbir zaman yalnız değilizdir çünkü yürüdüğümüzde çok geçmeden iki kişi oluruz. Tek başımıza olsak bile beden ve ruhumuz arasında bir diyalog vardır. Ruh bedenin gururudur.” s.56
  “Yürümek söylenti ve yakınmaları aniden susturur; içimizde durmadan başkalarını eleştiren, kendini değerlendiren, yorumlayan, izaha yeltenen sonu gelmez gevezeliği keser. Yürümek kuyruk acılarını, ahmakça tatminleri, kolayca alınmış hayali intikamları açığa çıkaran kendi kendine konuşmaları bitirir.” s.78
  ”Kitapların amacı yaşamayı öğretmek değil, içimizde yaşama başka türlü yaşama isteği uyandırmaktır: Kendi içimizde yaşama imkanını, yaşamın ilkesini bulmak. İki kitabın arasında yaşam sıkıcıdır. Ama kitap farklı bir varoluş umudu uyandırır. Kitaplar gündelik yaşamın sıkıntısından kaçış değil bir yaşamdan ötekine geçiş aracı olmalıdır.” s. 89
  ”Kutsal mekana varılmadan evvel arınmak için uzun süre yürünmeli, acı çekilmeli ve çaba sarf edilmeliydi. Yorgunluk arındırıp kibri yok eder. Böylece dua daha sahici kılınırdı.” s.103
   Yazar, iyi olma hallerini tanımlar. Bu bölümde etkileyiciydi.
  “Haz bir karşılaşma meselesidir. Bir bedenle bir doğa gücüyle, bir maddeyle karşılaşınca ortaya çıkması muhtemel bir histir. Haz bedenlerimizde tetikte bekleyen hisleri ateşleyecek şeye kavuşmaktır. Tekrar hazzın yoğunluğunu azaltır. Hazda aranan yoğunluktur.; hissetme melekelerinin şaşkına döndüğü, uyandığı o an.Hazzı öldüren de beklentidir. Neşe ayrı bir haldir, pasifliği az ve talep karlığı fazladır, yoğunluğu az ve bütünlüğü fazladır. Neşe bir olum-lamaya eşlik eder. Neşe hazzın aksine tekrarlarla artar ve zenginleşir. Üzüntü ise pasifliktir. Yapamam hissiyatı.
  Mutluluk karşılaşma meselesidir. Ve duruma bağlı olarak yoğunluğu değişir. Mutluluk, kabul etmeyi, yakalamayı gerektirir. Mutluluk tekrarlanamaz olduğu için hayli kırılgandır, mutluluk anları nadirdir.
   Huzur, kayıtsızlıkla merak, reddetmeyle olumlama arasındaki dengedir. Korku ve umudun yarattığı dalgalanmalardan kurtulmuş olmak kendini bütün kesinliklerin ötesine konumlandırmaktır.”
Yürümek düşünce ile birleşiyor. Kitap yürümek üzerine felsefi bir değerlendirme sunar. Mutlaka okuyun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder