26 Nisan 2019 Cuma

ÖLÜLER DİYARI



Yazar Adı: Jean Christophe Grange
Basım Yılı: 2018
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı:462

   Jean Chiristophe Grange, 1961 Paris doğumlu, Fransız polisiye-gerilim yazarıdır. Serbest gazeteci olarak haber ajansları ve gazetelerde çalışmıştır. Yazdığı romanların çoğunu okudum. Romanlarında bilgiye dayalı pek çok öge bulunmaktadır. Hem bu kadar bilgiye sahip olması hem de müthiş hayal gücü ile olayları birbirine bağlaması karşısında zekasına hayran olduğum, polisiye- gerilimi mükemmel yazan bir romancı olması beni çok etkilemiştir. Araştırmacı ruhu, akla gelmeyecek işkenceler, silahlar, araba markaları romanlarının parmak izidir. Sıkıcılıktan uzak detaylar ve gözlemciliğiyle tamamlar kitaplarını. Tek solukta bitirebileceğiniz bir kitaptır. Kitaplarındaki bölüm geçişlerini harika ayarladığı için okumayı bırakmanız mümkün değildir. Ayrıntılar, kurgu ve anlatım olarak hızlı akan, derin ve şaşırtıcı sonlar, gizem seviyorsanız mutlaka okuyun.


   Cinayet Büro Amiri Corso ve ekibi, striptizci kızların cinayetlerini araştırma görevini üstlenirler. Katil, striptiz kulübünde çalışanları hedef almış ve alışılmadık yöntemler kullanarak kurbanlarını canice öldürmüştür. Corso’nun araştırmaları bir sonuç verir ve karşısına eski mahkum ve yeni ressam Soboeski’yi çıkarır. Soboeski’nin sözde resimleri ressam Goya’nın tarzını çağrıştırır. Corso’nun Soboeski ile düellosu oradan başlar.
   Kitap 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde cinayetler ayrıntılı bir şekilde anlatılır. 2. Bölümde kötülükle ve Goya ile tanışırız. 3. Bölümde ise, ters köşe yaşadığımız bölümdür. Grange romanı hazzını yaşattığı esas bölümdür. Ölüm ve kanın bir sonu gelir.
Alıntılar:
“Ahlaksız davranışlara kendini dizginleyen, içe dönük kişilerde rastlanır. Kötülüğü oluşturan ahlaksızlıktan çok ahlaktır.” s.17
“Her sigara da, hayatından birkaç saniyeyi yakıyormuş hissine kapılıyor tuhaf bir şekilde bundan az da olsa keyif alıyordu.” s.122
“Bir kadın yaşlanabilir. Ama duyguları saflığını korur.”s. 203
“Corso, nihilist bir düşünceyle işini yapmıştı.: Suçluları yakalıyor, azami kanıtı yargıca teslim ediyordu. Ama sonra… Suçlunun iyi bir avukatı tutacak parası olmasına ya da olmamasına göre yargı kararı bütünüyle değişiyordu. Adaletin bir adamın becerisine, birinin kızgınlığına ya da sadece o gün havanın yağmurlu olmasına bağlı oluşunu kabullenemiyordu.”
   Kitabı okuyunca:
Francisko Goya ve resimlerinden haberim oldu,
Kaiken kitabında anlattığı Japon kültürüne bu kitabında da yer vermiş. Şibaki tekniği ve Butoh dansları.
BDSM kültürüne de bolca yer vermiş. Daha önce “Grinin Elli Tonu” kitabında daha yüzeysel okumuştum fakat bu kitapta işin felsefesiyle birlikte anlatılmış. (BDSM: rızaya bağlı esaret ve disiplin temelinde, itaat hakimiyeti, sadizm ve mazoşizmi kapsar. Sadece seksle ilgili değildir. Tam aksine bir kişilik ve yaşam formudur.)
 Sona yaklaşmadan önce katilin kim olduğu anlaşılmasına rağmen amacını en son öğreniyorsunuz.
  Grange’nin kitaplarının özeti ve yorumunda çok zorlanırım hep. Yazarın nasıl bu kadar iyi yazdığını, kafasında oluşturduğu kurgunun bu kadar mükemmel olmasına ve keskin zekasına hep hayran oldum. Mükemmel bir Grange kitabıdır. Polisiye- gerilim sevenlere efsane bir kitaptır. Tavsiye ederim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder