27 Ocak 2018 Cumartesi

KORKMA İNSANCIK KORKMA

KORKMA İNSANCIK KORKMA

Yazar Adı: Turgut Özakman
Basım Yılı: 2017
Yayınevi: Bilgi
Sayfa Sayısı: 331

 Garip bir aşkın hikâyesi. Kahramanımız bir çocuk. Babası o daha doğmadan şehit düşüyor. Annesi ise o bebekken hastalanıp ölüyor. Babaanne ve dedenin mütevazi evinde büyüyor. Anane ve dede ise İstanbul’un zengin ve köklü ailelerinden, torunlarını belli aralıklarla konaklarına getirirler. Çocuk, Eleni ile orada bir bağ kurar. Eleni, kocası öldükten sonra kocasının ailesinin yanında yaşamaya devam eden genç bir Rum gelin.


 Turgut Özakman, romanının arka fonunda, Cumhuriyet Dönemini işler. Çanakkale Savaşına, Kurtuluş Savaşına, Devrimlere çocuk büyürken tanıklık ederiz.
  ”Çocuk, bir gün babasının mezarını sorar. Babaanne:
    -Şehidin mezarı anasının yüreğidir, çocuk “ sayfa:8
  Beni etkileyen çok alıntılar yaparım fakat yerim sınırlı. Herkes okumalı çok güzel roman, özgün bir anlatımı var, Türkçe çok güzel kullanılmış.
  ”Çocuk okula başladığında müdürün açılış konuşması
  -Bu şanlı devlet umacıyla, cadıyla, torbalı kadınla, kesik başla korkutularak eğitilmiş,  el bebek, gül bebek büyütülmüş, milletinin de kendisinin de hakkını korumayı ayıp sanan, “ büyüklerimiz her şeyin doğrusunu bilir, iyisini yapar “ diye kandırılmış, pısırık, ürkek, kararsız, istiklal fikrinden yoksun, milli onurdan nasipsiz, dünyadan habersiz, duyduğunu düşünmez, düşündüğünü söylemez, yarım yamalak, mızmız insanların elinde bu hale düştü “ sayfa: 123
  Yazarı daha önce “Şu Çılgın Türkler “ kitabıyla tanımıştım. Korkma İnsancık Korkma mükemmel bir tarihi aşk romanı olmuş. Bu kitabı okurken görsellik tamamen kafanızın içinde, film gibi değil. Bütün güç kelimelerde, hikayenin anlatımında. Bir aşk böyle mi güzel anlatılır? Tiya Eleni’ye hayran kaldım. Sürekli kullanılan Yunanca kelimeler kitabı daha sürükleyici hale getirmiş. Bir günde okudum. Çok akıcı bir dille yazılmış.
 ”İç yaramı, çocukluğumu örselemeden iyi etmek için her şeyi nasıl incelikle oyuna çevirdiğini, ancak yıllar sonra anlayabilecektim” sayfa:144
    Aralarında filizlenen en insanca ve tanımsız duygunun hikayesi. Bir çocuğun olmayan annesine, bir kadının hiç doğmamış çocuğuna olan sevgisi, yıllar sonra aşka dönüşür. Kitap bittiğinde Tiya Eleni’siz ve “canimu” suz kalamıyorsunuz.
 ”Artık barışalım. Söz veriyorum bir daha hiç kimseyle gülerek konuşmayacağım.
-Erkek sözü mü?
Gülümsedi....
-Hayır.Sevginin değerini bilen kadın sözü. Bence bin kere daha sağlamdır.”sayfa:143


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder