KORKMA İNSANCIK KORKMA
Yazar
Adı: Turgut Özakman
Basım
Yılı: 2017
Yayınevi:
Bilgi
Sayfa
Sayısı: 331
Garip bir aşkın hikâyesi. Kahramanımız bir
çocuk. Babası o daha doğmadan şehit düşüyor. Annesi ise o bebekken hastalanıp
ölüyor. Babaanne ve dedenin mütevazi evinde büyüyor. Anane ve dede ise
İstanbul’un zengin ve köklü ailelerinden, torunlarını belli aralıklarla
konaklarına getirirler. Çocuk, Eleni ile orada bir bağ kurar. Eleni, kocası
öldükten sonra kocasının ailesinin yanında yaşamaya devam eden genç bir Rum
gelin.
Turgut Özakman, romanının arka fonunda,
Cumhuriyet Dönemini işler. Çanakkale Savaşına, Kurtuluş Savaşına, Devrimlere
çocuk büyürken tanıklık ederiz.
”Çocuk, bir gün babasının mezarını sorar.
Babaanne:
-Şehidin mezarı anasının yüreğidir, çocuk “
sayfa:8
Beni etkileyen çok alıntılar yaparım fakat
yerim sınırlı. Herkes okumalı çok güzel roman, özgün bir anlatımı var, Türkçe
çok güzel kullanılmış.
”Çocuk okula başladığında müdürün açılış
konuşması
-Bu şanlı devlet umacıyla, cadıyla, torbalı
kadınla, kesik başla korkutularak eğitilmiş, el bebek, gül bebek büyütülmüş, milletinin de
kendisinin de hakkını korumayı ayıp sanan, “ büyüklerimiz her şeyin doğrusunu
bilir, iyisini yapar “ diye kandırılmış, pısırık, ürkek, kararsız, istiklal
fikrinden yoksun, milli onurdan nasipsiz, dünyadan habersiz, duyduğunu
düşünmez, düşündüğünü söylemez, yarım yamalak, mızmız insanların elinde bu hale
düştü “ sayfa: 123
Yazarı daha önce “Şu Çılgın Türkler “
kitabıyla tanımıştım. Korkma İnsancık Korkma mükemmel bir tarihi aşk romanı
olmuş. Bu kitabı okurken görsellik tamamen kafanızın içinde, film gibi değil. Bütün
güç kelimelerde, hikayenin anlatımında. Bir aşk böyle mi güzel anlatılır? Tiya
Eleni’ye hayran kaldım. Sürekli kullanılan Yunanca kelimeler kitabı daha
sürükleyici hale getirmiş. Bir günde okudum. Çok akıcı bir dille yazılmış.
”İç yaramı, çocukluğumu örselemeden iyi
etmek için her şeyi nasıl incelikle oyuna çevirdiğini, ancak yıllar sonra
anlayabilecektim” sayfa:144
Aralarında filizlenen en insanca ve
tanımsız duygunun hikayesi. Bir çocuğun olmayan annesine, bir kadının hiç
doğmamış çocuğuna olan sevgisi, yıllar sonra aşka dönüşür. Kitap bittiğinde
Tiya Eleni’siz ve “canimu” suz kalamıyorsunuz.
”Artık barışalım. Söz veriyorum bir daha hiç kimseyle gülerek konuşmayacağım.
-Erkek
sözü mü?
Gülümsedi....
-Hayır.Sevginin
değerini bilen kadın sözü. Bence bin kere daha sağlamdır.”sayfa:143
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder