Yazar
Adı: William Shakespeare
Basım
Yılı:2007
Yayınevi:
Remzi Kitabevi
Sayfa
Sayısı: 230
Hamlet, oyununu, okurken hayal gücümü son sınırına dek kullanmaya çalıştım. Oyunu okurken kafanızın içinde sahnelemek zorunda kalıyorsunuz.
Hamlet, dünyada mezhepsel bölünmelerin oluşturduğu çatlağa yerleşmiştir. Tam ara evrede ortaya
çıkmış (Protestan ve Katolik). Evrenseldir.
Hamlet,
Shakespeare’nin en uzun oyunlarından biridir, 5 Perdeden oluşur. Hamlet: Küçük ve
kilisesiz köy anlamına gelir. Enteresan bir girişle, 1. Perde başlar.” Kim var
orda?” Bu sahnede hayalet ortaya çıkar. "Hayalet” Pagan mitolojisi unsurlarından
biridir. Yoksa hayalet olması mümkün değil. Hamlet miti, modern dönemde
olabildiğince çok farklı ve çok çeşitli sadece edebiyat eleştirmenlerinin değil
psikanalistlerin, tarihçilerin ve sosyologların yorumladığı bir oyundur.
Örnek olarak, Marx, "Komünist Manifestonun" giriş cümlesinde: "Bugün Avrupa'nın üzerinde bir hayalet var, Komünizm
hayaleti..." –siyasi anlamı.
Ayrıca
oyunda başka oyunlarda var. Yani herkes birbirine oynuyor. ”oyun içinde oyun”
Bizi başka mecraya götürüyor. Dünyanın bir tiyatro olduğunu bizlere gösterir. Global
düzeyde varolan her şey bir oyunmuşçasına gösterilir. Hamlet muallak bir
mittir.
Ben
daha çok sosyolojik bir değerlendirme yapmaya çalıştım. Eser çok zengin, daha
pek çok analizi yapılabilir. Kesinlikle okuyun…
“Sevinç
çok eğleniyor, keder çok yakınıyorsa, keder sevinecek, sevinç kederlenecektir
yakında.” s.128
“Bağışlama
denen şeyin anlamı ne,
Günahın
karşısında dikilmeyecekse?
Duanın
yararı ne, çifte görev yapmıyorsa;
Hem
düşmemizi engellemiyor,
Hem
de düştüğümüzde kaldırmıyor bizi?” s.140
“Umutsuz
hasta, umutsuz çareyle iyileşir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder