Yazar
Adı: Zülfü Livaneli
Basım
Yılı: 2018
Yayınevi:
Doğan Kitap
Sayfa
Sayısı: 106
Zülfü Livaneli; romanları, fikirleri ve
müziğiyle dünyada övgülerle karşılanan bir sanatçımızdır. Edebiyat ve sinema
alanlarında da ödülleri olan büyük usta. Eskiden beri Livaneli okurum.
Kitaplarının çoğunu okudum. Gölgeler kitabı, yazarın Konstantiniyye Oteli adlı
kitabının bir parçasıymış.
Livaneli, Gölgeleri şehrengiz tarzını
okuyuculara hatırlatmak için yazmış.
Şehrengiz: Divan yazınında bir kentin
güzelliklerinin, kadın ve erkek güzellerinin anlatıldığı koşuk yapıt. (TDK)
Kitap, İstanbul’la ilgili 15 kişinin
yazılarında kullandıkları müstear isimleri ile yazdıkları yazılardan örnekler
veriyor. En değerli şairler, yazarlar ve düşünürleri bir araya toplayıp
buluşturuyor. Akademik bir makale değil. Müstear isimleriyle konuşturup,
öyküleştirmiş. Yani asılları değil, gölgeleri var. Hem varlar, hem yoklar. Fotoğraflarla
da içerik çok güzel betimlenmiş. Şiirler de büyüleyici. Halide’yle, Cemal
Süreya’nın dans ettikleri resim şahaneydi. Resimli bir kitap (Aykut Aydoğdu’nun
resimleri)
Yaşar Kemal’in dediği; “kimi polis
korkusundan, kimi geçim derdinden kimi de utangaçlıktan kendine gölgeler
yaratıyor.” S.61 Kitabı okuduktan sonra bizimde bıraktığımız gölgeler olduğunu
düşündüm.
Mustafa Kemal Atatürk kitaba ilk Halide
Edip Adıvar’la konuşarak karşımıza çıkıyor. Sonrada Orhan Kemal’in
konuşmasından sonra çıkıyor. Asım Us müstearını, hükümete muhalefet yazılarını
yayınlarken kullandığını öğreniyoruz. O dönem fikir ayrılığına düştüğü İsmet
İnönü’ye yazılar yazmış. O sırada sözü Avni Mahlasıyla bilinen Fatih Sultan Mehmet’e
bırakıyor.
Nazım Hikmet’te gölge kalabalığına Orhan
Selim ile katkıda bulunmuş. Orhan Kemal’i “Mavi Gözlü Dev” şiiriyle
duygulandırmış.
Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık) kendi
kendine mırıldanır.”Gölgeler “kral çıplak” diye bağıran cesur yüreklerdir.”
s.73
Cemasef, edebiyatımızın çapkın abisi olarak
bilinen Cemal Süreya, soyadından nasıl “y” harfinin silindiğini anlatıyor
kalabalığa.
Ve Ülkü Tamer çıkıyor son olarak karşımıza 1
Nisan 2018 de kaybettiğimiz yazar! Dağılmak üzere olan kalabalığa koşarak
yetişiyor. Reşat Nuri Güntekin (saksağan) ona kendi müstearının hikayesini
anlattırıyor.
Kitabın genelinde hüzün hakimdi. Livaneli,
büyük ustalara saygı duruşunda bulunmuş. Bize kaybettiğimiz değerlerimizi
hatırlatıyor. Keşke daha çok değerli üstatlar girseydi kitaba. Tadından
yenmezdi.
”Hem varsınız hem yoksunuz gerçekte yoksunuz
ama üzülmeyin, edebiyat tarihinde varsınız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder