12 Eylül 2018 Çarşamba

BEN ROBOT



Yazar Adı: Isaac Asimov
Basım Yılı: 2016
Yayınevi: İthaki
Sayfa Sayısı: 238
   Isaac Asimov, 1920 Rusya doğumlu Amerikan vatandaşı, bir kimya profesörü ya da bilim adamıdır. Aynı zamanda bilim kurgunun üç büyük ustasından biri. Orjinal adı “I Robot “ olan ve “Ben Robot” olarak Türkçeye çevrilen kitap bildiğimiz robot öykülerinden oluşan antoloji kitabıdır. 1950 yılından yayınlanmıştır.


   Yazar,1939‘da robot hikayelerini yazmaya başlamıştır. Elektronik bilgisayarlar o zamanlarda henüz icat edilmemişti. Yani “elektronik” kulağa fütürist gelmiyordu. Atom altı parçacığı olan “pozitron” dört sene önce keşfedilmişti. O yüzden robotlarını pozitron beyinlerle donatmıştı. Hikayelerine de “pozitron robot serisi” adını verdi.
   Asimov, robotlarından metafor yaratmayı reddetmişti. Robotlar insanlığın kibrini, azınlık grupları temsil etmiyor. Onlar üzerinden Yahudiler, Siyahîler ve toplumun mağdur bireylerine dair Ezopvari çıkarımlar yapmaya niyetli değildi. Sadece bir robot kitabı olsun istedi.
   Örneğin, kitabın ilk öyküsünde adı geçen Robbie yani çocuk bakıcısı olarak dizayn edilmiş bir insansı robot. Bir çocuğun arkadaş olarak ihtiyaç duyacağı her özelliğe sahip koruma içgüdüsü, insan duygularını tespit etme yeteneği, tükenmez bir oyun oynama isteği ve daha fazlası özelliklere sahip. Tabiki küçük kız robotu çok sever çevresindeki diğer çocukları tanımak ve insani ilişkiler, artık onun için önemli olmamaya başlar. Bu hikaye çok ilgimi çekti. Ve yazar bu hikayeyi 9 yaşında yazmış.
   Kitaptaki diğer; Mantık, Kaçış, Tavşanı Yakalamak, Kovalamaca hikayelerinde Michael Donowan ve Gregory Powell adlı iki mühendis karakter vardır. Karmaşık robot dünyasının arka planlarını tasvir ederler.
   Mantık hikayesinde Cutie adlı robot bu iki mühendisi odaya hapseder ve istasyonun tüm kontrolünü ele geçirir. Burada müthiş bir gerilim hissediyorsunuz.İstasyonun görevi, dünyaya doğru yola çıkan dev elektron fırtınalarını durdurmaktır. Burada Asimov’un zeka manevrasıyla ters köşe oluveriyor okuyucu.
   Vahim sonuçlarda çıkabiliyor. Cutie (robot) onu dönüştüren sahibinden “Efendimiz” olarak bahsediyordu. Diğer robotlarda “Efendimizden başka bir efendi yoktur ve QT-1 onun elçisidir.” diyordu. Mühendisler bu durumu çözemiyorlardı. Dünyanın en yüksek bütçeli robot projesi kaçık peygamber oluşturmuştu.
   Fakat neye inandığının ne önemi vardı ki? Robot yeterince fonksiyoneldi. Çarpık inanışları bir sorun teşkil etmiyordu. Hatta orada otonom bir yönetim olması Dünyanın çıkarına bir durumdu. QT-1 montajı yapıp şu “Efendi Kültlerini” orada da yayabilirlerdi.
   Böylesine karmaşık bu kadar zor bir konuyu edebi şekilde, ilgi çekici bir atmosferle ancak zeka ve ustalığı sayesinde Asimov anlatabilirdi.
   Susan Calvin, robot psikoloğudur. “Ben Robot” esasen emekli olmuş 75 yaşındaki Calvin’in anılarından ibarettir. Kimi öykülerde fiziksel olarak karşımıza çıkar. Öykünün anlatıcısı olarak başlıyor sonrasında tüm bu olaylara şahit olan bir psikolog karakterinde kitaba giriyor.
   Bilim kurguyla ilgilenen herkes tarafından rahatça ve keyifle okunabilecek bir kitaptır. Akıcı bir anlatımı var. Dili sade ve anlaşılır. Acilen alınıp olunması gerekir.
  ”Eğer günün birinde Kamu idareciliği yapabilecek bir robot üretilse, Robotbilim Kanunlarına göre, insanlara zarar veremez, tiranlık edemez, rüşvet almaz, ön yargılı davranmaz, saçma sapan kararlar çıkartamaz. Ölümsüz olsa bile, dönemini başarıyla tamamlar, görevini başkasına teslim eder.” s.205


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder