Yazar
Adı: Jacques Ranciere
Basım
Yılı: 2014
Yayınevi:
Metis
Sayfa
Sayısı: 137
“Bütün insanların zekası eşittir” diyen
Cahil Hoca, 1830’larda Hollanda ve Fransa’da skandal yaratan Joseph Jacotot’un
hikayesini anlatır. Hocanın meziyeti cehaletidir.
Jacotot insanın bilmediğini de
öğrenebileceğini kanıtladı. Öğrenciler Fransızca konuşmayı ve yazmayı
kendisinin yardımı olmaksızın öğrenmişlerdi, olgu buydu. Her türlü akıl
yürütmenin olgulardan yola çıkması, onlara teslim olması gerektiğini düşünürdü.
Yürüyerek, hareketi kanıtlayan Descartes.
Öğrencileri bilgiye boğmamak, papağan gibi
tekrarlatmamak gerektiğini biliyordu. Bu tekrar bir tek yetilerini
geliştiriyordu. Hafıza. Günümüz sınav sistemi de ezber ve hafıza
üzerinedir.Halkı aptallaştıran asıl unsur öğrenimsizlik değil zekasının aşağı
olduğuna duyduğu inançtır., der yazar. İnsan daha az zeki olduğu için başarısız
değildir, bu daha az çalıştığı daha az dikkat ve özen gösterdiği anlamına
gelir. Demek ki başarmak için tek gereken istemektir. Pedagojinin miti dünyayı
ikiye böler. Aşağı zeka, üstün zeka. Küçük çocuğun ve halktan insanın zekası
aşağı zekadır!
Şaşırtıcı bir hikaye, eğitim üzerine özgün
bir hikaye hem de zekaların eşitsizliğini ve bilgi hiyerarşisini bahane eden
toplumsal eşitsizlik tasavvurlarına önemli eleştiriler getiriyor. Okunabilecek
en muhteşem kitaplardan biri. Her paragrafı bir kitap değerinde. Dil biraz
felsefi gelebilir, akıcı değil. Çeviriden kaynaklı bazı sözcükler karmaşa
yaratabiliyor. Başta sıkıldım fakat kitabın sonlarına doğru düşünceler kafamda
oturdu. Hatta kitabı iki kez okudum.
“Zihnin, irade ve zekanın birleşmesinden iki
temel kip tanıdığını görmüştük: Dikkat ve dikkatsizlik. Nitekim kimi filozof ve
teologlarda ilk günahı bir dikkatsizlik olarak açıklıyorlardı. Kötülük namevcudiyetten
başka bir şey değildir. Dikkatsiz niçin dikkat edeceğini anlamaz. Dikkatsizlik
öncelikle tembelliktir, çabadan geri durma arzusudur. Tembelliğin ilkesi
küçümsemedir. Bu küçümseme kendini alçak gönüllük gibi sunmak için uğraşır. Yok
yapamam der, öğrenme işinden kaytarmak isteyen cahil. Kendini küçümseme her
zaman için aynı zamanda başkalarını küçümsemedir. Devam etmesine izin
verirseniz, başkalaşım sonunda gerçekleşir, alçak gönüllülük kaşla göz arasında
kibre dönüşmüş olur.” Say:81
“Takipçileri, zihinsel özgürleşmenin amentüsünü
yazdırmıştı: “İman ettim, Tanrı insan ruhunu, kendi kendini hocasız olarak
eğitmeye kadir olarak yaratmıştır.” Tabi mezar taşına bile böyle şeyler
yazılamazdı. Birkaç ay sonra mezar taşı saldırıya uğradı.”say:136
“İnsanlar
birbirlerini eşit görseydiler eğer anayasa kısa sürede yapılırdı.” Say:76
Kitap içinde o kadar çok bilgi var ki, yüzlerce
alıntı yapabilirim.
Öğrenme ve öğretme sistemiyle ilgili
sorgulamalara gidebilirsiniz, toplumun eğitimi dayatma sürecini, devletlerin
maniplasyonlarını çok net biçimde görebilirsiniz. Zihin açıcı cümleleri var.
Okuyun
diyorum. Özellikle öğretmenlerin ve eğitimcilerin mutlaka okumasını isterim. “Ölü
Ozanlar Derneği” filmini de tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder