23 Mart 2018 Cuma

İNSAN FELSEFESİ



Yazar Adı: Takiyettin Mengüşoğlu
Basım Yılı: 2015
Yayınevi: Doğubatı
Sayfa Sayısı: 536

   Takiyettin Mengüşoğlu (1908-1984) Türkiye’de modern felsefi düşüncenin öncülerindendir. Felsefi antropoloji ve değerler üzerine çalışmalar yapmış Türk filozof.
   İnsan Felsefesi, Mengüşoğlu’nun insan ve hayvan araştırmalarını içermektedir. İnsan olmanın özellikleri, insanın varlık yapısı, yeryüzündeki özel yeri, hayvanla arasındaki apayrılık araştırılmaktadır. Hayvanlar hakkındaki kökleşmiş görüşleri değiştiren, bütünlükçü hayvan araştırmaları yapmıştır. Hayvanın algı dünyası ile etki dünyası, tam bir uyum gösterir. Bunun sonucu hayvan dünyada değil kendi çevresi içinde yaşar. Besini çoğalması ve düşmanı dışında hiçbir şeyi fark etmeden harmonik bir hayat sürer.


   Kant, felsefi anropolojinin kurucusudur. Bütün ilgisi insan üzerinedir. Kant’a göre doğa hayvana hayatını kolayca sürmesi için çok cömert davranmış, insana ise üvey evlat gözüyle bakmıştır. Onu çıplak, korumasız olarak dünyaya salıvermiştir. Bu bakımdan insan, bir yandan yoksunluklar öte yandan olanak olarak fazlalıklar varlığıdır. Yapıcı olma, tersi yıkıcı olma; kötü olma; korkunç olma; barış ve savaş gibi karşıtlıklar onun varlık yapısının nitelikleridir.
   Doğadaki oluşun yönetici ilkeleri, doğa yasalarıdır.
   Tarihsel oluşun yönetici ilkeleri (mekan, zaman, gelenek, dil) değerler, vital ve yüksek değerlerle bezenmiş ideler, görüş tarzlarıdır.
   İnsan, tarihi boyunca kötü yanını silerek iyi yanını geliştirme olanakları aramıştır. Kendisini mutsuz eden disharmoniden (ahenksizlik) kurtulmanın yollarını, mutluluğu aramıştır. Kendisine sınır koymak için tanrılar icat etmiş, yönetici güçler, yasalar aramış, devletler kurmuştur. Cennetten kovulma mitosu, cennete bu dünyada geri dönme umudu onun insan olma çabaları bakımından paradokstur.
   Mengüşoğlu araştırmalarını biyolojiden, psikolojiden, sosyolojiden, bu alanlardan gelen görüş açılarından ve kavramlardan yapmaya çalışmıştır. İnsanın bütünlüğüne önem vermiş yani insan bedeninin, ruhunun, toplumsal hayatının ve yaratmalarının içinde oluşan fenomenleri araştırmıştır. İnsanı otonom bir varlık olarak gösterir. Ancak o zaman antropoloji bir zooloji olmaktan kurtarılabilir der.
   Yazar araştırmalarının sonunda şöyle bir soru sorar: İnsanı harmonik bir varlık yapmak isteyen dinler onu hayvana mı yaklaştırmak istiyor? Disharmoninin ortadan kalkmasıyla, insanla çayırda otlayan koyunlar arasındaki fark ortadan kalkardı. Say:536
   İnsanı başarıları olan, bilen, inanan, çalışan, değerleri duyan, seven, ideleştiren, önceden gören, isteyen bir varlık olarak tanımlar. Bu bakımdan başarı ve felaketlerinin sorumlusu kendisidir. İnsan başarı ve başarısızlıklarında, insan olmanın onurunu ve sorumluluğunu taşır. Yazar bu düşüncelerini ağırlıklı olarak Darwin, Uexküll, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hoartmann ve Scheler’in görüşleri ve tartışmaları etrafında geliştirir.
    Güzel bir felsefe bilim kitabı. Keyifli okumalar..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder