FELSEFİ SÖYLEM NEDİR?
Yazar
Adı: Betül Çotuksöken
Basım
Yılı: 1991
Yayınevi:
ara
Sayfa
Sayısı: 192
Betül Çotuksöken felsefede yaptığı önemli
çalışmalarıyla tanınan bir felsefecidir. Onun felsefe anlayışı, ontolojik ve
antropolojik yaklaşımlara açıktır. İnsanın ana özelliklerinden biri kavram
kurmaktır. İnsanın bu özelliği onu sadece bilen bir özne olarak değil somut bir
bütün olarak görmeyi dolayısıyla günümüzde karşılaşılan çeşitli sorunları
felsefi açıdan ele almayı mümkün kılmaktadır.
Yazar, Felsefi Söylem Nedir? kitabın da; her
şeyi konu edinebilen felsefe kendini de konu edinebiliyor, diyor. Söylem
felsefenin sadece dilsel yanı değildir. Konu bakımından, konuya bakış açısı
bakımından ve bu bakışı dile getiriş bakımından ortaklıkların kurulabilmesi,
saptanabilmesidir. Antikçağ ve ortaçağ felsefesi varlıkbilimsel nitelikli,
Yeniçağ felsefesi ruhbilimsel nitelikli, çağdaş felsefe de dilbilimsel
niteliklidir.
Betül Çotuksöken, insanın/öznenin dış dünya
ile ilişkisinde temel olan bir “şey” söz konusudur. Bir bağlamda bireyin kişiye
dönüşmesini ısrarla belirtir. Ve kişi olmanın giderek yok olduğu günümüz
dünyasında bunun kaygı verici sonuçlarına işaret eder. Her bireyin kişi olma
sorumluluğuna bağlandığı söylenebilir
”Dünya olduğu gibi olan herşeydir.
Dünya olguların toplamıdır, şeylerin
değil.” Say: 105
Felsefenin alanı şu sorulara indirgenir:
1. Ne bilebilirim? ( Metafizik)
2. Ne yapmalıyım? ( Ahlak Felsefesi )
3. Neyi umabilmeme izin vardır? ( Teoloji )
4. İnsan nedir? ( Antropoloji )
Nesnel dünyayı kuran, insanın öznel
dünyasıdır. Bu dünya Nermi Uygur’a göre, aslında bireyin kendi dünyasıdır: ”Şimdi
şurada göçüp gidecek olsam, benimle birlikte yok olacak olan dünya bu dünya
değil benim kendi dünyam. Benim kendi işgücüm, sevgilerimle, özlemlerimle,
ağrılarım, korkularım, alışkanlıklarım, yorumlarımla, değerlendirmelerimle,
etkilerim tepkilerimle, iç kımıldanışlarım, dışdönüşlerimde, çeşit çeşit
duyumlarımla oluşan dünya, benim dünyam (…) Gerçek açık: ne kadar insan varsa
böylesi o kadar özgün dünya var. Göçüp gidenlerin dünyası, geçmiş dünyalar;
yaşayanların ki, geçerliliği olan dünyalar. Bu özgün dünyalarla o nesnel diye
adlandırılan dünya karma karışık iletişimlerle iç içe. Öznel dünyamız yok
olduğu an bir hiç bizim için nesnel dünya.” Say:186
Kitabın dili ağır, anlamakta epey zorlandım.
Felsefi altyapı isteyen bir kitap olmuş. İyi okumalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder