23 Ağustos 2020 Pazar

CEHENNEME ÖVGÜ Gündelik Hayatta Totalitarizm

Yazar Adı: Gündüz Vassaf

Basım Yılı: 1997

Yayınevi: İletişim

Sayfa Sayısı: 105

   Gündüz Vassaf, 1946 doğumlu, yazar ve psikolog.12 Eylül’den sonra öğretim görevlisi olduğu Boğaziçi Üniversitesinden uzaklaştırılmış, muhalif bir beyindir. Günümüzdeki bir çok değeri ve kavramları sorgulamış mükemmel bir kalemdir. Radikal gazetesinde de yazılar yazmıştır.


   Kitap gündelik hayattaki her alanda totalitarizmin varlığını çarpıcı bir şekilde yüzümüze vuruyor. İlk bölümde, Geceyi totaliter Gündüzün karşısına koyarak, tespitleriyle içimizdeki bir şeyleri tetikliyor. Elinizden bırakamıyorsunuz. Mutlaka okuyun.

“Sözcükler, aşkı, birbirini dışlayan kategorilere sokar zorla. “Kimi seviyorsun, onu mu, yoksa beni mi?” gibi bir tümceyle, bir aşk durumunun ille de doğrulanması, sınıflandırılması gerektiği için ne çok insan acı çeker, çıldırır, intihar eder ya da başkalarına acı çektirir. Mutlaka birinden biri olmalıdır çünkü. Biri varsa diğeri olamaz. Sırf, söz paradigmasının tutsağı olduğumuz için. Aşkın karşılığı olarak sekiz, on, on beş sözcük olsaydı keşke. Daha az kıskanıp daha az sahiplensek, standartlaştırmanın kısırlaştırıcı baskısına yüz çevirip, benzersizliğe daha çok değer verseydik. Dikey hiyerarşiyi boşlasaydık. Peki ya aşkın karşılığı olan hiç bir sözcük olmasaydı? O zaman aşk olmayacak mıydı yani? Aşk duyulmayacak mıydı o zaman? Aşk sözden önce de vardı.”

“Neyin delilik sayılacağını devlet tarafından tedavi ruhsatı verilen resmi şifacılar, psikiyatristler belirliyor. Deliler deliliklerinin özgürlüğünü yitiriyor.”

“Tüm dünya sistemi, yasaların, tüketici davranışlarının, ekonomi teorilerinin ve dinin rasyonalize ettiği çılgınca varsayımlar üzerine kurulmuştur.”

“Biz gerçeğin kendisiyiz. Bırakın oyunlarını oynasınlar. İktidarların en büyük korkusu muhalefet değil, ciddiye alınmamaktır.”

“Ancak tarihte hiç bir hükümet, o ülkede fuhuş olması nedeniyle iktidardan düşmüş değildir. Cinsel standartlar ancak bireyler üzerinde baskı uygular.”

“Yöneticiler tabi, ama işçiler olmadan bunu yapamazlardı. İşçi sınıfı, top, tüfek ve tank yapımındaki kendi katkılarını protesto etmek için bir kez olsun sesini yükseltmiş, bildiri dağıtmış ya da greve gitmiş değildir. Oğullar ve kızlar, ana babalarının yaptığı silahlarla öldürülüyor. İşçiler daha yüksek ücret, daha az mesai için greve gidiyorlar.”

“Biz totaliteriz, çünkü insan türü olarak yaşam anlayışımız sevgi ve barışa değil güç ve egemenliğe dayalı.”

“Biz Homo Sapiensler, kendi evlerimizde bile her Allah'ın günü, çocuklarımızla birlikte, bütün öteki türleri acımasızca yönetiyoruz.”

“Çocuklar hayata ana babalarını severek başlar, zamanla onları eleştirir ve nadiren affederler.” Oscar Wilde

“Anne babanın görevi çocuğun vahşi ve özgür ruhunu ezmek, okula, topluma ve devlete uysal bir çocuk teslim etmektir.”

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder