20 Ekim 2018 Cumartesi

KATRE-İ MATEM



Yazar Adı: İskender Pala
Basım Yılı: 2012
Yayınevi: Kapı Yayınları
Sayfa Sayısı: 519

   Katre-i Matem, Od ve Bülbülün Kırk Şarkısı kitaplarından sonra üçüncü İskender Pala kitabım oldu. İskender Pala, Divan edebiyatı alanında ülkemizin önde gelen ismidir. Kitaplarında çoğunlukla o döneme ait şiirler vardır.


   Katre-i Matem: Matem damlası anlamına gelir.

  Hikaye genel olarak bakıldığında; Osmanlı Lale Devrinde yaşayan iki gencin aşkları etrafında döner. Kahramanlarımız; Topaç Yeye, Şehnaz’ın aşkından bimarhaneye düşmüş olan bir genç adam. Diğer tarafta evlendiği ilk gece eşi Nakşıgül’ü kaybeden aslında bir Osmanlı şehzadesi olduğundan bihaber, Kara Şahin. Ve hepsinden önemlisi Kara Şahin’in, Nakşıgül’ün soğumuş ellerinde bulduğu bir lale soğanı ile hikaye başlar.
   Kitapta lale ile ilgili bilgilerin yanında; Lale devrinde Osmanlının durumu, halkın yaşayış biçimi, sosyal yaşam, Lale devri mimarisi, Patrona Halil isyanı, saray diplomasisi gibi birçok bilgi yer almaktadır. İskender Pala'nın bir müzayededen satın alıp içindekileri yalınlaştırarak bastırdığı bir kitapmış. Gerçek yazarı bilinmemektedir. Ayrıca kitap, Patrona Halil, 3. Ahmet, Damat İbrahim Paşanın kişilikleri hakkında da bolca bilgi içeriyor. Çok güzel derkenarlara sahip bir kitap. Özellikle Leyla – Mecnun hakkında olan derkenarları ile etkileyici olmuş.
   Derkenar: Osmanlıda resmi evraka ayrıca kitap kenarına konulan dipnot demek.
 Özellikle tarih ve polisiye sevenlerin kaçırmaması gerekir. Okurken tarihin detaylarını öğreniyorsunuz. 66 soruda cinayet, 66 bölümden oluşuyor. İnsanda bu bölümden sonra ne olacak hissi yaratması ile akıcılık yaratıyor.  Fakat çok fazla yan karakter var. Kafa karıştırıyor, bırakılabiliyorsunuz.
   Tarihi romanların ve filmlerin öğrettiği bilgileri hiç bir ders kitabı öğretemiyor.
   Kitaptan alıntılar:
  ”İnsanlar aklın bizi yönlendirdiğini zanneder. Hakikatte aklı yönlendiren bir olumlu bir de olumsuz müteharrik vardır: Gönül ve nefs. Aklımız gönlümüzün önüne düşerse insan kendi yaratılışına uygun şeyler üretir; nefsin önüne düşünce sapkınlık başlar. Bu dengeyi kurma noktasında insana irade gücü verilmiştir.” s:39
  ”Akil olan adil olur.” s:132
  ”Aşk asla paylaşılmayan sır.” s:87
  ”Dikkat et, fakirliğin en büyüğü ahmaklık; zenginliğin en üstünü akıldır.” s:178
  ”Kişi dilinin altında gizlidir. Ahmağın kalbi dilinde; akıllının dili kalbindedir.” s:289
  ”Gözyaşları ne kadar çok şeye tercümanlık yapıyordu. Damladığı, süzüldüğü, aktığı veya kana dönüştüğü zaman hep ayrı manaları vardı. Gözyaşları gizli duyguları açığa vuran mektuplar gibiydi.” s:352


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder