16 Şubat 2018 Cuma

DÜŞÜNCELER

DÜŞÜNCELER

Yazar Adı: Marcus Aurelius
Basım Yılı: 2017
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 158

   Macus Aurelius (M.S. 121-180) hem filozof hem hükümdardı. Platon “Hükümdarlar filozof, filozoflar hükümdar olsaydı, kentlerin yüzü ışırdı.”diyor. Roma'nın en başarılı hükümdarlarından biri olmuştur. Marcus Aurelius adı –belki de sanı demek daha doğru-Aurelius, Latince de “altın” anlamına gelir. 19 yıllık hükümdarlığı Roma'nın altın çağına rastlar. Ön Asya’da, Suriye’de, Mısır’da Yunanistan’da seferlere çıkmış, Roma’da uzun süre kalmamıştır. Düşünceler kitabını da bu seferlerde,12 kitap halinde söyleşi şeklinde yazmıştır. Kitap boyunca kendi kendine öğütler vermiş, uyarılarda bulunmuştur. Kendi kendini sorguya çekip, vicdan muhasebesi yaparak ruhunu arındırmak istemiştir. Bu da onun kendini geliştirmek, hep Stoacı bir görüngüden “bilge” kişi olmak için nasıl davranması gerektiğini sürekli olarak düşündüğünü gösterir.


   Stoacılık (M.Ö.) 3.yüzyılın başlarında Atina’da kurulup, sonra Roma’ya kayan hayata dair çözümler üreten bir felsefe ekolü, bir din olarak da bilinir. Stoacılık Hıristiyanlıkla savaşmış ve Hıristiyanlığı bir çok bakımdan etkilemiş bir öğretidir. Roma stoacılığının 3. Temsilcisi de Marcus Aurelius’tur. (Stoa; sütunlu galeri anlamına gelir.) Stoacı felsefe 3 bölümden oluşur: Ahlak, mantık ve fizik(metafizik) Bu üç bölümde üçü birlikte, bireyin insanlara ve nesnelere karşı tavrını belirliyor.
   Roma Hukukunun 3 ana ilkesi de; dürüst yaşamak, hiç kimseyi incitmemek, herkese kendi hakkını vermek olarak bilinir. Marcus bu 3 ilkeyi kişiliğinde ve davranışlarında birleştirmiş birisidir.
   Kitap boyunca ideal insan olma yolunda kendini geliştirme sürecini görürüz.
   ”İyi bir yazgı, ruhun iyi eğilimlerinin olması, iyi dürtüler, iyi eylemlerdir.” Say:77
   Düşünceler kitabında evren, yaşam, ölüm ve zaman kavramları uzun uzun anlatılmıştır.
   EVREN, her şey birbirine bağlıdır, onları birbirine bağlayan bağ kutsaldır, hiç bir şey insana yabancı değildir. Her şey birbiriyle ilişkili olarak düzenlenmiş olup, evrenin düzenini oluşturur.
   YAŞAM, her birimizin şimdiki zamanda bu kısacık anda yaşadığını unutma; geri kalan günlerimiz çoktan geçip gitmiştir ya da bilinmeyen gelecektir. Yaşam kısadır.
   ÖLÜM ünü de evrendeki olaylar zincirinin zorunlu bir halkası olarak dinginlikle kabul edeceğini savunur. Ölüm kavramı kitapta sık sık yinelenmektedir.”insan yaşlı da ölse, genç de ölse, ölümle aynı şeyi yitirir. Şimdiki zaman, insanın yoksun kalabileceği biricik şeydir. Sahip olduğu biricik şey, hiç kimse sahip olamadığı bir şeyi yitirmez”
   ZAMAN “an”ın değerini vermektir. Stoacı ahlakın ilkelerine göre yapmaktır. Marcus, zamanın hızla akışını: “insanın uçarken görüp gönül verdiği bir serçenin daha ona sevdalanır sevdalanmaz kanat çırparak gözden yitip gidişi” ne benzetiyor.
    Okunması çok zevkli, çevirisi de güzel bir kitap. ABD eski başkanlarından Bill Clinton her yıl bu kitabı okurmuş. Yönetici, lider konumunda olanlar için bir kılavuz kitap olabilir. Herkes okusun çok beğendim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder