Yazar Adı: Hermann Hesse
Basım
Yılı: 2011
Yayınevi:
YKY
Sayfa
Sayısı: 318
Hermann Hesse (1877-1962), hem
yorucu hem de zihnimi açan saygıdeğer yazar.
Okuduğum
3. Kitabı, hayranlığımı anlatacak sözcük bulamıyorum. Ben’in dağılışını çok
güzel tasvir eder. Dostluğu, insanlığı, kendine yolculuğu derinden ve felsefi
dokunuşlarıyla güzel hikayeleştirir.
Narziss
ve Goldmund kitabı, karakter ve dünya görüşleri tamamen karşıt olan iki dostun,
farklı yollardan geçmelerine rağmen aynı düzlemde buluşmaları denilebilir.
Dostlukları,
genç yaşta manastırda başlar sonrasında
Goldmund’un göçebelik yolculuğu üzerinden ilerler. Narziss karakteri bilgeliği,
kavram ve kalıpları çalışmayı seçer. Goldmund ise tasarım ve imgelerden,
sanat çalışır. İkisinde de varoluş
sancısını iliklerinize kadar hissedersiniz.
"Goldmund, kendisini böyle tarifsiz ölçüde yorgun düşüren şeyin ne olduğunu, nasıl ölümcül bir ruhsat zorlanmanın kafasındaki boşluğa ve gözlerindeki yanmaya yol açtığını. Dün akşam unutmak için sürekli harcadığı ama sürekli başarısız kalan amansız çabaydı bu." s.30
Kitabın en beğendiğim bölümü, 283. Sayfadan itibaren başlayan diyaloglar, çok zihin açıcı. Kitabı mutlaka okuyun. Yazarın, en iyi romanı bana göre.
“Beni
kıskanman yersiz Goldmund. Senin kastettiğin gibi bir huzur arama bu dünyada.
Bir huzur var, evet; ama içimizde sürekli yaşayıp bizden hiç ayrılmayan bir
huzur değil bu, Ancak tek bir huzur var ki, onunda boyuna yeni savaşımlarla ele
geçirilmesi, her gün yeniden savaşılarak kazanılması gerekiyor. Sen benim verdiğim
savaşları görmüyorsun, ne bilimsel inceleme ve araştırmalarım sırasındaki
savaşları biliyorsun, ne Tanrıya ibadet sırasındaki savaşımlarımdan haberin
var. Bunlardan haberin olmayışı da iyi bir şey. Bende gördüğün tek şey senden
daha az kaprislere kapılmam; buna da huzur gözüyle bakıyorsun. Ama gerçekte bir
savaş bu, seninki de içinde olmak üzere doğru yolda sürdürülen her yaşam gibi
savaş ve özveri.” s.298
"Ermişlik mertebesine götüren en kestirme yollardan biri de günahkarlık. "